Gerçekten kaçarken, hayal umuttu.
Hislerim kuştu, everestlerde uçtu.
Hakikat, içimde dipsiz bir luttu.
Derinlere daldıkça çığlığım sustu.
Duygular, sel gibi gelip geçse de,
Gözlerimin rengine aldanma
Mavi değiller onlar
Kutup yıldızı gibi soğuk bakarlar
Sığdırsan da beni kalbine
Merhametin değse de saçlarıma
Gözlerim bir uçurum kenarında
Gözlerin yaşlı çocukların nerdeler
Bir daha gelmeyeceğiz mi dediler
Sanma ki onlar seni özlemezler
Hep vuslat günlerini beklerler ANNE
Burada bir çift göz kapanıyor
Bazen öyle bir muhabbetle bakıyorum ki sana,
Bu ya senin en saf halin ya benim.
Duam o ki; belki de ikimizin.
Gül için gülmen için
Beni ruhunla sevmen için
Bakıyorum sana
Gülünce ışık düşerdi gözlerine
Az gülerdim ben
Senin için bakardım gökyüzüne
Anlardım mutluluk
Yıldızlara esirdir artık
Gülmezdim ben sen gelirken
Ben ne ilk, ne de son sahnedeyim,
Geçmişten geleceğe açılan perdedeyim.
Ateş, su, toprak hepsini göreceğim,
Rolümü bitirince, en başa döneceğim.
Ölüm, bir nefes kadar yakında,
Çanakkale mahşeri Türklüğün yüz akıydı.
Mehmetçik can verirken, peygamber yanındaydı.
Toprağını yücelten şehidimin kanıydı.
Çanakkale tarihin emsalsiz destanıydı.
Kimdi Seyit Onbaşıya o gücü veren.
Ürkek bakışların bir hançer gibi
Ürkme içimde saklıyorum seni
Hep hasrettin ya gözlerimin rengine
Hiç bir şey değmiyor senin sevgine
Hissetmek yetmiyor kavuşmam gerek
Anne demeyi,
Çok özledim anne.
Çare bulamıyorum ki,
Bu derde.
Kalbime değiyorsun,
Nasırlı ellerinle.
Çık artık ruhumdan, azad et beni
Öyle derinsin ki, bulamıyorum seni
Hayaline değmesin gözlerim
Gün batımı saçlarını özledim.
Bir sıcak bakışın esiri gönlüm.
Ben senin için kaç kere öldüm.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!