gecedir
yıldızlar pike yapar
denizin soğuk suyuna
gökyüzü sanki duvar
uzansan elinde
kentin ışıkları kehribar
yarım kalmış bir gülüştü çocukluğum
yoksul bir kentin
uzak tozlu yollarında
çürümüş bir istekti
hani baba türbesinde
bir genç kızın dudaklarında
yorgundum
ıslak sancıydı gece
yabancıydı gece
gecenin karasında
gözlerinin karasıydı mutluluk
yüzünün çizgilerinde
her şeyim vardı
doğum günüm yoktu
bana bir doğum günü verdin
nasıl öderim borcumu sana
çünkü doğum günlerini
sadece tanrı verir insana
gidersen…
denizlerim kum
içime hüzün dolacak
ışık yağmayacak bu kente
gidersen bu ten yanacak
sen susunca
kapanır tüm kapılarım
iner gözlerime
yalnızlığın demir sürgüsü
sonra karanlık
büyür tarifsiz boşluk
hayalimden gitmez
son bakışı sesi
kollarımda hala sıcak
son nefesi
o günden beri
ne kadar çok asker gelmiş
ne kadar çok susmuşum
kelimeler apse yapar dilimde
alnımdan çeneme irin dokusu
küfürlü bakar gözlerim
inanmışım aldanmışım
gittin,
ağlamaklı gülüşler kaldı ardında
on beş yıl / altmış bir mevsim oldu
bir ömür bu
bir cümleyle dile gelmez
kaç rüya bitti
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!