Akoru bozulmuş tınısı yaşamın
tahayyüller içinde semalar kararmış
Mazi sanılandan öte bulanık
yanılgılar verilen sözlere bitap
bir deli tebessümü ipin üstünde
ellerinde kanları çürümüş umutların
Bir filiz etkin göğsüme
Köklerin sarmış tüm bedenimi
Yığılmış sanki üzerine bir dolu toprak
Geçmiş üstünden tonla badireler
Yine de kendini yeşertmiş
Bir büyük ağaç bir koca fidan
Bir çınar kök salmış, bu memleketin en derinine.
Esse en kuvvetli rüzgarlar, sarsamaz bu milleti bir zerre
Yalnız da düşse her fert, düşmana karşı direnecektir.
Ulusum kuvvetle sarılınca her düşmanı yenecektir
Yurdumu kuşatan medeniyet midir ?
Ben o gözlerinden kaçtığın kara çocuk
Sen ise gözlerine doyamadığım zarif hanım...
Sen ki dünya üzerindeki tüm aşkların anası
Benim damağında sunduğun bade hatırası
Mümkün mü unutmak varlığını
Çıkar mı insan hatırından cennetin anısı ?
Çan sesleri yükseliyor etrafta
Etrafı bürüyen kasvetli bir hava
Yağmur yağıyor gizlemek için gözyaşlarını
Rüzgar esiyor eğik tutmak için başları
Kasvetli bir hava
Ölü bir toprak kokusu
Ansızın bir gece yüreğin çağlar
Ellerin titrer ve dayanamazsın
Gözlerinden yaş yerine kanlar akar
Kalbin ise atmaz eskisi gibi
Bir hançer saplı can noktanda
Rüzgarlar bir tokat gibi
Olmadı şarkılar hiç bu kadar anlamlı,
Dizeler hiç bu kadar sağanaklı,
Gözlerin ise hiç bu kadar yabancı...
Fayda eder mi tek taraflı çaba,
Kaçmak mıdır sorunlara deva,
Derin bi yalnızlık sardı içimi bu gece.
Tüm o dost dediklerim nerde ?
Yanıma gelmek için karanlığı mı beklemekte ?
Anlıyorum, buydu son perde.
Artık maskelerin hepsi yerde.
Oyuncağın nerede küçük kız ?
kimdir yanında duran şu arsız ?
Oynaman gereken tüm bu sokaklar ıssız
Nasıl bırakırlar bir meleği kanatsız
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!