Sevdası var başımızda,
Hayali hep karşımızda,
Akan göz yaşlarımızda,
Resmi vardır güzel Kulpun.
Kulptaki her dem bahardır.
Rabbimin emrinin susmayan dili,
Zaman ve demlerin solmayan gülü,
Onu bilmeyen kalp kokuşmuş ölü,
O nu seven kalp ler daim yanmakta.
Gelişine hasret bakışır gözler,
Zeugma'nın gözeleri endişeyle bakıyor,
'Kim dir bu insanlar ki her tarafı yıkıyor? '
Alleben deresi artık akmıyor,
Yemyeşil gözlerle şimdi bakmıyor.
Bu vadinin arkasında,
Acı var,
Buna inat
Kardeşler var, Bacılar ….
Bu Vadinin arkasında
Baba
Bugün ben senin öldüğün yaşa geldim
Seninle yaşadığım rengarenk düşlerimle birlikte
Sensiz avunup duruyorum
Yokluğunun acısıdır her dem yüreğimdeki
Seninle hayallerim tarutaze
Sıcaklığında kurusun,
gözyaşlarının ıslattığı suretim.
Bırakıp gitmelisin,
Hanlarında hapsettiğin rahvan yürüyen atları,
Bir kamet uzaklığındasın Mabede,
Yaralı yüreklerde birikir hüzün dilekçeleri
Rabbimize sunulur kulun yapıp ettikleri
Mahşerde bir bir toplanır ve açılır defterler
Bir yanda ay yüzlüler, öbür yanda ebterler
Bir el dokunur sanki kapılarıma,
Bir güvercin kanadı çarpar gibi pervazlarıma,
Acep gittiği yerden dönen, senmisin gülüm.
Bekliyordum zaten ansızın rüyalarıma.
Biliyordum...
Soğuk üşüyordu ellerimizden.
Yaylar gerilirdi bedenimizden.
Korku ürküyordu gözlerimizden.
Aşkımızdan sevda kahroluyordu.
İhtilaf katleden kardeşler bizdik.
Can çekişir gülşende ömrü harab bülbülün,
Dert dayanmış kemiğe, ezası nola çölün,
Bir ömrün sermayesi feryadı figan oldu.
Gözü açık giderken haberi olmaz gülün,
Gecelerin tesbihi çekilir sabır ile,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!