AYNI KAREYE DAHİ SIĞMAZ GÖLGELERİMİZ
Akreple yelkovanın yan yana gelişleri kadar olamayız seninle
Aynı caddelerde yürümez
Aynı sokaklarda kesişmez yollarımız
AÇTIM PERDELERİNİ YALNIZLIĞIN
Ne zaman, bir ‘sevgilim’ düşse dudaklarından,
Sonsuz sevgilim dolar kulaklarıma.
Yatağı kuru bir nehirdim;
ANAHTARI SENDE OLAN SANDIKTA HAYALLER BİRİKTİRİYORUM
Gece ile gündüz kadar uzak,
karanlık ve aydınlık kadar iç içedir yüreklerimiz…
Tek kişilik, soğuk yatağımda
ÜŞÜYORUM
Yanımda sen yoksun ya, ne zaman ki uyanıyorum sensiz sabahlara
Yatak yanar, oda yanar, sokak yanar, koca bir kent yanar
ben üşürüm
BEN OLUYORUM
İskeleye inen yolun başındaki evden ezan sesi ile çıkıp
Aynalara yüzüm emanet, kapıyı çekiyorum
‘Denizin sabah aydınlığıyla dolduğu yerde’*
GİDERKEN
Giderken bıraktıkların
Bir kuru güldür, sararmış defter arasında
Bir de fotoğrafın
duvarda
BİR DE DUDAKLARINI
‘Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden’*
sonra güneş, renklerini unutup bir tepenin arkasında
solgun doğunca, üşüdüm. Yürüdüm sokaklarda
BU KENTİN TUTSAĞIYIM BEN
Yanağımda, kaçak öpüşlerin sıcaklığı
Düş denizine düşmüş gibidir bedenim, med cezir sarkacında savrulan
Çağırma beni kokunu rüzgarlara ekleyip de boşuna
ANNEM KOLUMA GİRMİŞ, YÜRÜYORUZ
Sokaklarda sonbaharın ayak sesleri
Ve denizde, köpük köpük dalgaların arasında vapurlar
Vapurlar, bir kıyıdan diğer kıyıya sevda taşır, umut taşır
Sevdaları ve sevdalıları taşır ve umutları tepeden tırnağa
AYRILIKLAR DA USTA İŞİDİR
Gidişin var ya gidişin, içimde bir derin yaradır, usta işi
Oysa, her daim ayrılıklar yaşardım, belki de çırağı idim sevdalanmanın
Bir tek sözcüğün arkasına takılıp, Ferhat ile yarışa durur,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!