YOLA ÇIKARKEN
Yolculuk
Bir kenti terk etmek için bavuluna koyduklarınla başlar
Acele
Kirli ya da temiz çamaşır
AYRILIĞIN MAKAMI
Gittiğin gün, siyaha boyadım sana dair, sen renkli düşlerimi
Sonra gece oldu kendiliğinden
Duy(a) madığın bir feryattır şimdi boğazımda hicaz makamında
Son bestesidir ayrılığın
BAYRAM SABAHLARI YAŞADIĞIM YOKLUĞA DAİR
Bir bayram sabahı daha
Eskişehir kadar soğuk,
sonsuz gökyüzündeki yıldızlar kadar yalnız bir bayram sabahı daha
KARŞILADIĞIM GECE
Omzuma bir güvercin kondu yuvasına geç kalmış. Belki
ellerinden yem yedi akşamdan
Uzanıp tutsam diyorum güvercini. Dokunsam
kanatlarına. Tutsam incecik ellerinden, tutsam. Kaçıyor
ELİNDE SÖZ VERİLMİŞ ÇİÇEK TAŞIYAN KADIN
Kırmızı bir gülün, bir başka gülün kırmızısını kıskanması gibidir
hüzün getiren günlerimin arka arkaya ışıklarını geçirmesi camlardan
Dokunulmadık ve o kadar kırılgan
SOY DUYGULARIMI SONRA GİYDİR BENİ SEVDANLA
Buruk bir tatla doluyor ağzıma yudum yudum
toprak sürahiden hüzün ve yalnızlık
Daha kaç yıl düşecek ışığım aynalara
bir yanı esrik bir yanı ayık
BİR AĞAÇ GİBİ SOYUNUR DÜŞLERİM SONBAHARDA
Sararmış yapraklar ve kararan bulutlar içinde
göçmen kuşlarını uğurlar gibi
eylülü uğurladım az önce
Bekleme salonlarında saklanan, vapur vedalarına hükümlü
DENİZ MED CEZİR SARHOŞLUĞUNDA
Gidişinle
Suskunluğumu haykırdım geceye avaz avaz
Kendi sesime yabancı
Kendime yabancı
SENİ ÖZLEMEK GECEYİ ÖZLEMEKTİR
Gözlerimi kapatıyorum ya
‘Parlar bir özlem anılar arasından’*
Sen gözyaşları yanaklarımda
Dokunsalar, yeniden ağlayacağım
ÖNCE TUT, SONRA SAKLA BENİ GÖZLERİNDE
Bu yaban kentte
kim arar, kim çalar kapımı gece yarıları
Çiçekler içinde bahar gülüşüyle kim ısıtır üşüyen yüreğimi
Kim açar karanlığın perdelerini gözlerimden, senden başka
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!