ateşte kor olup bitmekti dileğim.
hayatın; köpüksüz ve
huzurlu olduğu bir durgunlukta
ani bastıran yağmurla gelen günün
ilk ıslaklığına yenilmek
evlerde ışıklar sönüyordu çünkü
Berfinim,
içimin güler yüzü,
yaşanılası iklimim hoşgeldin...
(adımın çapraz yazılması kimin umrunda...
denize düşen yılana öykünür biraz da...)
Devamını Oku
içimin güler yüzü,
yaşanılası iklimim hoşgeldin...
(adımın çapraz yazılması kimin umrunda...
denize düşen yılana öykünür biraz da...)
şiir gibi uzunlastırıyoruz belkı de hayatı, anı yaşamak varken. Bir taş parçasına çizilmiş yarım yamalak bir çicek bile bizi mutlu etmeye yetecekken bu hüzün... hayat bir piramit misali. yanlış yola gırsende dogru yol her zmn arkanda. birgün mutlaka dogru yok bulunacaktır. şiiri uzun uzadıya yazmaya gerek yok. hüzünler bi gün bıtecektır dönüp dolasıp aynı hüzne gelme cabası nıye?
Evet sırasıdır, ölümden konuşacaktık,
İntiharın ebruli ipliğiyle
Bir düğün gecesinde senin
Yakası işlemeli giysinden.
Kapı kapı dolaşıp, etamin ve goblen
Örtüler satan bohçacı ölümden.
Boynuna taktığın eğri taneli
İki sıra inciden konuşacaktık,
Seni ürküten tren sesinden
Ayı gölgeleyen tekinsiz gecede
Karşımıza apansız çıkıveren
O ihtiyar dilenciden.
Gel ölümden söz etmeden önce
Bir şeyler içelim seninle.
Buğulu bir bardağın içinde,
Buzlu ve limonlu votkayla birlikte
Konuşalım ölümden,
Bir samanyolu olsun masamızın üstünde.
Hadi gel konuşalım,
Sulanmış bir taşlığın serinliğinde.
Akşam sefaları içinde,
Bir masa, birkaç sandalye
Ve ikimiz ölümden konuşalım,
Senin ağzında gül, benimkinde menekşe.
Yarına var mısın söyle?
Doğacak çocuğa, çığlığa, ishak kuşuna,
Rüzgarın savurduğu tohuma,
Kavağın pamuğuna var mısın,
Bir ağacın kavına,
Deri değiştirmesine yılanın,
Kozadan çıkan kelebeğe,
Hatmiye, atkestanesine?
Hadi gel öyleyse ölümden konuşalım.
Belki de tümüyle aykırıdır gerçeğe,
Ama ne olursa olsun biz yine
Ölümden konuşalım seninle
Ölüm de vardır yaşadığımız her şeyde.
Bir bardak çatlarsa durduğu yerde,
Bir aşk ansızın biterse,
Ayna kırılırsa yüzünle birlikte,
Zamanıdır konuşmanın ölümden.
Bir çiçek olağanüstü güzellikte
Açıvermişse bir sabah,
Bir topal aksamadan yürümüşse,
Hadi gel ölümden konuşalım;
Yüzünü al basmış hasetçiden
Ve onun elindeki kuru değnek bile
Filizlenir sevgimizden.
Metin Altıok
'ateşte kor olup bitmekti dileğim.
hayatın; köpüksüz ve
huzurlu olduğu bir durgunlukta
ani bastıran yağmurla gelen günün
ilk ıslaklığına yenilmek'
ateşte kor olup bitmekti dileğim.
hayatın: köpüksüz ve
huzurlu olduğu bir durgunlukta
ani bastıran yağmurla gelen günün
ilk ıslaklığına yenilemek
'sizin coşkunuz seyirlik bir film gibi vururken
şehrin kayalıklarına. temmuz
katlanılmaz bir döneme açıyor dilini;
sizin coşkunuz seyirlik bir film gibi vururken
şehrin kayalıklarına. temmuz
katlanılmaz bir döneme açıyor dilini.
Noktamalar tamamen yanlış kullanılmış. Noktalı virgüller tamamen gereksiz yerlerde kullanılmış. Noktalı virgüllerin yerine : nokta kullanılması gerekirdi. Neden: Noktalı virgül, uzun tümcelerin içerisindeki, kısa tümcelerde kullanılır. Bir olayı, bir şeyi açıklarken : nokta kullanılır.Ben işin yazılım kurallarını irdeledim ve şiir: noktalama hatalarıyla dolu.
Zaten oldum olası bu tümce karkaraşıyla yazılan şiirlere karşıyımdır. Bu tür şiirler, bana göre, özentiden ibaret. Bir akım olmuş ve bu akımın taklitleri zaman kaybetmeden, aynı kalıp üzerinden şiir yazmaya çalışmışlardır. Şunu unutmamak gerekir ki; Taklitler her zaman, asıllarını yaşatır.
Not: şiiri beğenmedim.
Emeğe saygılarımla.
've ' ,'gibi'gibi sözü uzatmaya yarayan bağlaçların şiirin asaletine onu nesirden ayıran yegane özelliğe hani deriz ya hep klasik tanımdır şiir özlü söz söyleme sanatıdır diye bu anlayışa ters bulduğumdan hep yadırgamışımdır.Eserde fazlasıyla sözü uzatma hatta dört dizeye ( upuzun cümle ) sığan duygu ve düşünce aktarımlarımı mevcuttu.Bunun yanısıra özgün imge kullanımıyla dikkat çekici bir eserdi.Kumaşın iyiliği bariz belli sadece teknik donanımda dokumada biraz sıkıntı var gibi geldi bana.Nacizane.Kusurum var ise bağışlayın.Tebrik beğeni ve saygılarımla.
Ateşte yanmakla kor olup bitemezsin
Yitirmeyen bir Allah sen asla yitemezsin.
anlamlı hüzünlü düşündürücü. kutlarım günün yazısını.
şiir;
çubuk makarnayla, düdük makarna arasındaki fark değildir..
arap naci
Bir otel odasında gencecik çocuklar
Çırpındıkça bir yudum soluk için
Üzerine benzin döküp oynayanlar
Onlar birgün öpmeye eğilince çocuklarını
Dudaklarında duman ve yanık et kokusu
Boğum boğum tıkamaz mı soluklarını?..
Şükrü Erbaş..
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta