Selam verdin çıktın birden karşıma,
Açtığın yaralar diner mi sandın?
Meddah oldun girdin gönül çarşıma,
Kukla oynatmayı hüner mi sandın?
Kaskatı vicdanın hep kin güderken,
Sevdamla eğlenip, alay ederken,
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
kutlarım anlamlı ve ahenkli bir şiir
Taş yerine konunca duvar gözel örülür.Yakındanda,uzaktanda güzelliği görülür.
Gülün dalda duruşuna gönül verilir.Yolup yolupta saçan utansın.....Kutluyorum efendim....
Hoş bir hece şiiri okudum.Manasını okumuşu okumamışı,felsefede boğulmuşu boğulmamışı herkes anlar.Şiir tekniği bakımından kadı kızındaki kusurlar olabilir.Olacak o kadarrrr.. :) Üç beş kişiden başkasının anlayamadığı şiirin faydası üç beş kadardır.
Ustaların atışmalarıda hoşuma gidiyor.Oku/yorum
Kutlarım efendim.
Selçuk Bey,
Geriye baktım, yazdıklarınızı tekrar okudum da... Ağırlık, R harfindedir. DOĞRU. Ağırlık merkesi R... SARIYA ve SARI YA da uyak. Doğrudur. Sizinkilerde hata yok. Bazıları hatalı. Hızla yazıldı ve geçildi. Meramımı anlatabildim mi bilmiyorum.
NÂR, ATEŞ... KÖK bu! I eki almış. NÂRI olmuş. Oysa bizim REDİFİMİZ YA idi. Gönül istiyor ki YA olarak devam etsin.
Seçenek yoksa, olur. Bunu demekistedim. Kulak, ARA, URA, ORA, IRA gibi sesleri arıyor. I sesi bunu bozuyor. Ağırlık R de... ERİ de olur ama dediğim gibi biz, çare tükenmedikten sonra incelere geçmeyelim. Kalınlarla inceleri birlikte kullanmayalım.
Galiba anlaştık.
Mutluluklar...
Ünlü şairlerde de görüyorum. Kalın seslilerleince seslileriaynışiirde bir arada kullanıyorlar. A.Karakoç bile öyle yapıyor. Bu beni rahatsız ediyor. Mümkün olduğu kadar böyle yapmamaya çalışıyorum.
Olmazmı? Olur ama iyiolmuyor.
Demek istediğim şu: Seçenek varken neden sonuna kadar kullanmayalım?
KÖK uyaklar varken, neden ek alanları kullanalım? En iyisi olsun.
Benimki, sadece öneri... Herkes bildiği gibi yapar.
Bu arada, atışmada kafamıza gözümüze taş gelir, taş atarız; bunlar halk şiirinde var. Böyle gelmiş, böyle gidiyor.
Ben de size taş attım. Şakalaşma bu! Kimse darılmasın, alınmasın. Hepinizi seviyor, sayıyorum.
Ben sizleri yıllardır tanıyorum. Aranızda olmaktan mutluyum. Hoçşça vakit geçirdik. Teşekkürler...
Allah sizinle, bizimle, hepimizle olsun!
ya girmeyeyim ehli varken diyorum ama..
edebiyat dersi aldık şiir okuduk..
Selçuk Bekar'ın kafiyeleri en derininden ta kökten geliyor..
''akar ya'' ''sakarya'' gibi işte..
daha bu kafiyelere ne denir..
Selçuk Bey,
Doğrusunu biliyorsunuz. Bildiğinizden eminim. Eklerle de olur ama KÖK uyaktan bahsediyorum ben.
KALIN seslilerle giderken, İNCE seslilere geçmeye gerek yok. Çünkü daha kalın sesliler bitmedi ki!
Eklerle yapılan uyaklara da henüz gerek yok. KÖKler bitmediki! Ses çok önemli.
Diyeceklerimi dedim. Benden bu kadar.
Mutluluklar...
GGÜL BÜLBÜL, tamam.
OLmakile OCAK? KÖK değil.
Diğeri de öyle...
KALIN, GENİŞ SESLİLER biysin, DARlara geçeriz. Seçenek varken, cinaslı da olsa onlara ne gerek var? İsim var fiil var...
ARAdan başladık. A bitsin, O ve U ya... Sonra I ya... En son E ye, İ ye... A var daha. Çok...
yarışın galibi Selçuk Bekardır
daha söylersek sonu nazardır
bu gece sözlerim bunlar kadardır
bulamadım uyak bu son mısraya..
Bu şiir ile ilgili 147 tane yorum bulunmakta