Ateşin İbrahimi

sınavın mekanı evren, derecesi ateştir..

yol kutsal diye bir ayağımı kestiler
kaderde topal yolcu olmak varmış.
veraset ilamı çıkarılacak öyle görünüyor.
öyle görünüyor ki niyetlere yüklenecek zaferler
bana yüklenecek geçmiş ve gelecek
ve tarihin en karanlık tarafı
köküne kadar araştırılacak çağ
gidişler en kavi
yürekle can bulacak.

öylesine cihandır ki sır
ya közdür, ya deli yüreği
hep koşan hep ağlayan
ummadığımız umman ve doğurandır.

XXX

çağrılar yokuş yukarı yuvalanmakta
sonra inilmekte gökyüzüne doğru
haşin ve meçhul..
bu sözün ötesi girdap
yekünün kaderi mazlum
günahı mahcup.
bakır ve bakir gökyüzü
yeryüzü kaç yolcuya hamile?

yıldızları sayıyor bir müneccim
ve derde vakit katıyor hacim
vuruşma vaktine doğruyuz birlikte
birlikteysek dünya hiç, hiç biline..

her zaman / sıfır
savurulan ve savunulan olamayacak kadar
kocaman
hedef bir noktadan ufak.
öyleyse sıfıra indirgemek var bedeni
düştür, rüyadır, hayaldir
bedenin nedeni.
ne denir; güç
kralın elinden alınmış bir taç
böyle tavırlar bir şaman dönüşü göç
yaman dönüşlü göç..
evrenin dönüşü gibi dönüş
orta asya’dan başlayıp en ücra köşeye
gidişin kaderiyle..
XXX

musa’nın denizi, isa’nın çarmığı
bu kucakta sema.
Oooy/sa
kimse kimsesiz değildir yolcuysa
kimse yalnız değildir yapayalnızsa
işte kimseler böyle çoğalır
kendi yüreğiyle..

yorgun umman göze gelmiştir diye
damlaları kırıp dökmeğe hakkımız yok.
damlalar ki / onlar olmasalardı
ne okyanus kalırdı ne duygu..
kim kum tanelerine sevdalanır
veya kim kupkuru aşık olabilir
sırılsıklam bir leyla’ya..

dedenizin satır araları bunlar.

mazidir atinin çocuğu
ergeni ve en tatlı belalısı
baş belalısı, taç devri belalısı.
ortaçağı da yakınçağla birlikte
alarak yanına
yananın bedeni kalmamıştır
nedeni artmıştır böylece..
kainat ve neden
yanyana iki çılgın güzel
seç ve yolunu belirle.

XXX
işte ben burda mecnun oldum
işte tam burda döndüm çılgına
bir daha dönmemek üzere..
o zaman ha asya, ha amerika
ha avrupa..
o zaman ha oğuz, ha aztek
ha macar, ha fin..
o zaman bir yürek ve göç
ve okyanus ve atinin ötesindeki mazi
ve zaman ve o..

o zaman bir savaş başlayacak
onu biliyorum.
bir onu biliyorum / bir de kendimi bilemediğimi.
ama ‘o’nu hiç bilemiyorum.
onu bilemediğimden başlıyor bu yolculuk.
onu bilemediğimden o’na başlıyor bu yolculuk.
o halıları sermiştir
baharı getirmiştir benim için
benim için kirazlar vermeğe başlamıştır.
bozkurt onun için uluyor
bu karşılama törenim
kartallar uçuyor onun için..
bunlar benim için demek istiyorum
ben sevinçten uçuyorum.
sevinç benimle taban buluyor yer ve gök..

XXX
yol yürek, yürek yol oluyor böylece
ben de bedenime biniyorum
bir kısrak kadar azgın ve sorumsuz..

yar o yar
bir ibrahim geliyor diyecektir / biliyorum.
‘o ibrahim’ geliyor diyecektir / biliyorum.

ibrahim
ateşin ibrahimi
suyun, damlanın, okyanusun
yaşın, duygunun, düşün ibrahimi..

hatta: serabın ibrahimi
geliyor diyecektir / geliyor
iyi biliyorum; diyecektir / bir onu biliyorum.

kulağıma ilk söz oydu
seniha’nın kucağında oydu.
kulağımdaki ilk sözdü o.
ismail’in avuçları büyüktü o zaman.
ismail mi? o benim babam
nuh’un bilmem kaçıncı göbekten
torunu olan babam.
ismail, bıçağın altındaki cesaret
bıçağın altındaki samimiyet
saflık ve yalınlığın atası ismail..

xxxx

baba sar beni ateşim kucak olsun.
sar beni baba
ibrahim asırları sırtlasın ve yürüsün.
sar beni, öyle sar ki
zaman ve mekan.. beden, ruh ve can
hayret etsin, tavaf etsin
yıldızları ve evrenin tüm kara deliklerini
alarak yanına
sema etsin / sar beni baba..

ummadığım umman oldu
yüreğim öyle diyor.
yorgun ummanlar gözümde
yüreğim derin diyor.
sen yorulmak nedir bilmezsin
seniha da seninle bilmedi yorulmayı
ben ondandır hep yolcuyum
hep yürürüm
ve uzaktayım
en yakınının uzağında..
yorulunca yıldızlar
durup dinleneceğim söz.
o zaman ben saracağım sizleri
bir dizine kardeşle..
sarmak ve sarılmak ikizdir
yasak meyveden önceki ikiz..

muhteşem bir kainat biliyorum
yolu ibrahim bahçesinden geçen..
obayı orada kuracağım.

bekliyorum.

mart ’07 gölcük