Bir harf düştü yüreğime,
Kıvılcım oldu.
Sonra sözcükler,
Demir dövülür gibi çarptı vicdana
Her vuruşta,
Küllerinden doğan bir dil yarattım.
Cümleler, kor halinde aktı damarlarıma,
Yanık izleri bırakarak.
"Sevgi" dedim, dökümhanede şekillendi;
"Özlem" dedim, ateşin gözünden süzüldü.
Ve her "keşke",
Paslanmış bir zincir gibi
Boynumda sallandı…
Ufak bir söz kırıntısıydı başlangıç,
Kuru yapraklar arasında kaybolmuş.
Ama dokunduğumda,
Tüm ormanı yaktı.
Şimdi,
Kül ve duman arasında arıyorum o kırıntıyı:
Belki de yoktu,
Belki de
Ben, kendi yangınımın ilk kıvılcımıydım.
Ama şimdi biliyorum:
Ateşte sınanan her söz,
Bir mücevher gibi parlıyor
Yüreğin kuyumcusunda.
Ve ben,
Küllerimden kalan o tek pırıltıyı
Aldım ve alnıma taktım
Çünkü susmak,
En büyük ihanet
Kayıt Tarihi : 22.4.2025 10:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!