Hangi diyardan kapılıp geldin, bu köye?
Hangi düşte serildin alev gibi gözlerinle?
Bu aşk dolu Çigan gecesinde,
Ateşe düşen gülün şarkısını söyle!
Ayak yalın, şarap dolu masalarda,
Gırtlağını yırtsın çığlıkların söyle!
İnce, narin, leylak kokan ellerin,
Bütün soylu hesaplaşmaların cılız ışıkları altında sürgüsünden ayrılınca tetik bir gölge sokulur dünlerimizin kapısından. Uzun bir yalnızlıktır yeşil düşlerimizin dökülümlerini didiklemek, yağmurdan önce susan bir kentin soluğunu dinlemek....
Tebriklerimle...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta