Ateşböceklerini anlamak Şiiri - Yorumlar

sevda her zaman vardı bu yürekte, ama kavga silindiği zaman günlüklerden
ve hiçbir sevda öldürmezdi kendini, içine ihanet girmeyen/


kaleminiz daim olsun...sevgiler üstad..

/sevda her zaman vardı bu yürekte, ama kavga silindiği zaman günlüklerden
ve hiçbir sevda öldürmezdi kendini, içine ihanet girmeyen/

O ateşböcekleri ışıklarını alıp çoktan kayboldular ufuklarda.. Kutluyorum üstadım. +10

/kavga her zaman vardı bu ülkede, ama sevdayı yüreklerden indirmeyen
hiçbir kavga düşürmezdi yere, kurşunu arkadan göndermeyen/
----------
çoook güzel daldım okurken hüzünlendim birden hiç bitmeyecek geri gelebilirmiş gibi elinde tuacağını zannetmek zamanı kaybettikten sonra değer bilmek acı olsa gerek. kalemin kırılmazsın.

….sokaklarında yaşadığımız şehirlerin gece vedalarında öpüşürdük
güneşi içimizde sakladığımızı kimse bilmez, geceyi gölgelerimizle büyütürdük


zihinlerde güzel çağrışımlar yapan iç açıcı bir şiir ,,yüreğinizin sesi susmasın tebrikler

GUZEL GUNLERI VARDI INSANLARIN
SARMASIKLAR GIBI DOLANARAK.GECEN GUNLERIN TADI.......................
KONUSAMADIM VE OMRUM GECTI BEN BIR SEY ANLAMADIM..
ASK GELDI BIR GECE ICIM TITREDI ELLERIM TERLEDI.......................
HATIRLIYORUM HIC UNUTMADIM.
Sevgili dost cevat cestepe bir yerlerden birden bire cagristirdi aklimda kalan bu satirlar ....sizin siirlerinizi okudugunda insan ya siir yazasi geliyor yada cok gerilerde kalanlari hatirliyor ..var olun sevgiyle kalin ..ama hep yazin ....muzeyyen baskir

'Kavgada, sevdada ve İstanbul'da ya da çok uzaklarda...
Karanlıkların içinde uçabilmek kendi aydınlıklarınla....'

Sevgili hocam

yine tam isabet, yine harika dizeler...

Yaşamımızı ne kadar karartmak isteselerde, karanlıkları yırtarak aydınlığı bulmak zorundayız gelecek nesillerimiz için.

Kaleminizi kutluyor, sevgi ve selamlarımı gönderiyorum kocaman üstada...

Orhan ÇAPAN

Doğumdan ölüme yolculuğumuz, aydınlığa ulaşacağımız kendi karanlık tünelimizde sürerken kavgamız, sevdamız ile aslında birer ateşböceğiyiz, ışığını gösteren ve asla vazgeçmeyen. Yüreğimize sakladığımız sevdamız, dilimize dolanan kavgamız ile yakalanacağımız çocuk avucu arıyoruz belki de ona anlatmak için kaotik yaşamı. En çok yakıştığımız şehirde, en uçsuz yolculuğumuzda ama en çok içimize sakladığımız güneşimizle eskiden daha özgür, yeniden daha dirençli meydan okuyoruz tüm yaşama; VARIZ, BURADAYIZ, SEVDAYIZ…

Üstada sevgi ve saygılarımla…

RENKLERİN DİLİ

sıcak bir yaz gecesi
uzak bir yerden
özgürce bağıran
bir ağustos böceği,
karanlığın tülünü sıyırıyor
cesaretin kıvılcımıyla...

bir kahkaha doluyor geceye
çok uzaktan, aydınlıkla
sarı yüreğindeki
dinginlikle,
huzurun ve mutluluğun
sınırsızlığında,
bir melodi eşliğinde
bir adam...


balkonunda bir kadın,
şövalesinin önünde
dünyasını boyuyor
gözlerinde derin bir mor
ellerinde beyaz
fırçası yeşili boyuyor...

cılız ışıklı bir pencereden
genç bir adam gölgesi düşüyor
klavyenin üstündeki parmakları
aşkın demini
sözcüklerine döküyor
kurgusu kırmızı
bir film tadında...

bir kadın gecenin ıssızlığında
yalnızlığı yazıyor
hicran akıyor siyah kaleme
kalem, beyaz kağıda aşık
dile geliyor kelimeler
sesleniyor umuda şiirle
umut yüreğe yerleşiyor
yürek çiçek açıyor
çiçekler büyüyor
sevdanın gölgesinde

sıcak bir yaz gecesi
ben ağustos böceği
olmak isterdim
sevginin renginde
pembe bir söylem için…

RENGİN ALACATLI

İstanbul her zaman vardı, kavga ve sevdalara bir saltanat olup gülümserken
biz ise bizi yaşıyorduk, o nasılsınız bakalım der gibi yanımızdan geçerken/

…………….sokaklarında yaşadığımız şehirlerin gece vedalarında öpüşürdük
güneşi içimizde sakladığımızı kimse bilmez, geceyi gölgelerimizle büyütürdük

bütün denizlerin bu dalgalardan doğduğu İstanbul, düş sarhoşu gecelerimizde
Ceneviz meyhanesinin şarabi sevgilisiyiz, dudaklarımız çıldırırken kızkulesinde
meydan okumaktan sayılmasın, yedi aziz tepenin lodosuna göğsümüzü gerdik
iskelede bir geminin yolunu gözler gibi, sigaralarımızı yaktık bir karanlık içimi
ateş böcekleri olduk uçuyoruz zamanımıza, anlayabiliyorsan haydi anlat şimdi.
Tebrikler ustat

bütün denizlerin bu dalgalardan doğduğu İstanbul, düş sarhoşu gecelerimizde
Ceneviz meyhanesinin şarabi sevgilisiyiz, dudaklarımız çıldırırken kızkulesinde
meydan okumaktan sayılmasın, yedi aziz tepenin lodosuna göğsümüzü gerdik
iskelede bir geminin yolunu gözler gibi, sigaralarımızı yaktık bir karanlık içimi
ateş böcekleri olduk uçuyoruz zamanımıza, anlayabiliyorsan haydi anlat şimdi.
Sonderece güzel bir anlatım fevkalede işlenmiş kutlarım saygılarımla

KOLAY DEYİL BİR YÜREĞİN ÖKSÜZLÜĞÜNÜ YETİMLİĞİNİ TAŞIMASI BU USULCA KAĞIDA DÖKÜLÜVERENİ KİMBİLİR BULGUR KAZANI GİBİ YILLARDIR KAYNAYAN YÜREKTE NASILDIR BU ACI ELLERİN DERT GÖRMESİN
SELAM VE DUA İLE