/kavga her zaman vardı bu ülkede, ama sevdayı yüreklerden indirmeyen
hiçbir kavga düşürmezdi yere, kurşunu arkadan göndermeyen/
…………..ciğerlerimiz ucuz akbaba tezgahlarında görücüye çıkmasın diye
tütünümüzü zehirle tütsüler, şarabı berbat kokusundan çekerdik içimize
kimi gün ortasının yağmur olup ıslattığı, hangi mevsimdik hiç bilmiyorum
Aynaya,
Çöken avurtları
Hüzün dökülen yüzü yansımış kadın!
Ne çıkar
Gözlerinin yeşili solsa
Devamını Oku
Çöken avurtları
Hüzün dökülen yüzü yansımış kadın!
Ne çıkar
Gözlerinin yeşili solsa
Usta kalemiyle,kendine özgü üslubuyla,akıcılığıyla yazılmış güzel dizeler,beğeniyle okudum,yüreğine sağlık,tam puanımla kutlarım,tebrikler
Hikaye gibi bir şiir okudum ateş böceği oldum istanbulda geziye çıktım geceleri gökyüzündeki yıldızlar gibi yeryüzünde yıldız oldum ve bana bunları hissettiren bu güzel şiir oldu tebrikler SEVGİLİ CEVAT ÇEŞTEPE
ATEŞBÖCEKLERİNİ ANLAMAK....
NE KAVGALARDA NE SEVDALARDA YAŞAMAYAN ANLAYABİLİRMİ...İSTANBUL GİZEMLER ŞEHRİ ,EFSANELERİN ŞEHRİ
YÜREĞİNİZE SAĞLIK ARKADAŞIM..
Bütün zamanlarda entrikaların,kavgaların,kargaşaların; güzelliklerin,sanatın,aşkın da başkenti olagelmiştir İstanbul…
Bu ‘’Anlaşılması kolay olmayan ‘’kente adım atan herkes bir şekilde kendini yukarıdaki karmaşa içinde bulmuştur.
Tarihi anımsamak yeter aslında..Neler olmadı ki bu giz’li coğrafyada..Nice sevdalar yaşandı,nice kıyımlar gerçekleşti.
Dayanıklıdır İstanbul..Olgundur..Acımasızdır..Gururludur..Güçlüdür…Gizemlidir.Suça özendirir insanı..
Şair de buraların çocuğudur.Özellikle sakallarının yeni çıktığı yıllarda aşkın ve kavganın içerisindedir.
Gönençli yarınları kurmak ve orada sevdalarını özgürce yaşayabilmek adına kavganın tam orta yerindedir.Aydın kimliğiyle,arkadan hançerlemeden ve arkadan hançerlenme korkusunu yaşayarak günlerini tüketmiştir.
O yılları yaşayanlar çok iyi anımsarlar dizelerde betimlenen kızlıca kıyametleri..
Evet,bir yandan sabahlanan kış gecelerinin aykırı eylemleriyle; öte yandan da sevgiliyle tenhalarda buluşabilme heyecanları iç içeydi….
İstanbul kaç bin kişiye bu olanağı sağlıyordu acaba?
İstanbul genişti.İstanbul hoşgörülüydü.İstanbul sır tutmasını bilirdi.İstanbul,kavganın içinde her düşene yetecek kadar kaldırımlara sahipti..
Tüm taşra illeri,ilçeleri kadar İstanbul da üzerinde yaşayan kavga adamlarına ve seven delikanlılara güzel günlerin muştusunu vererek oyalıyor muydu?
Eski zamanın öykülerine bakmak lazım..Tutuklu günlüklerine düşen notları gözden geçirmek ya da...
Şiirler yazmak en doğru olanı..
Yaşananları en masumca ancak özgün şiirler anlatabilir diye düşünüyorum.
ÇEŞTEPE'nin ''Ateşböceklerini anlamak'' o geçmişin iz düşümünden başka ne olabilir ki?
Kutluyor ve erdemle selamlıyorum Dostum'u..
/sevda her zaman vardı bu yürekte, ama kavga silindiği zaman günlüklerden
ve hiçbir sevda öldürmezdi kendini, içine ihanet girmeyen/
……………….sağlamız be canımın içi, vazgeçmedik ki örttüğümüz yorgandan
belki sakladık kavgayı günlüklerimize ama, gönlümüzü kaçırmadık sevdadan
sicil numaramız düğüm olurdu üstümüze, öyle yüksekti yani kaldırımlar
ip cambazlarından ayak üstü doğardı, sevişmelerimizden hatıra akıncılar
yarına dört nala esilirdi ama şimdi, sakin suların karnı tok kuş sesleriydik
ceviz kabuğunda saklardık fırtınaları, dalgasız açık denizlerin mavisinde
gökyüzüne yeni merdivenler çizerdik, yazıldığımız her keşif defterinde.
Karanlıkların içinde uçabilmek kendi aydınlıklarınla...
ÇOKK GÜZEL... Yüreğinize sağlık ve kaleminize...Saygılarımla...
Sizin yazdıklarınızı okumak benim için daima bir zevktir üstadım.
En içten saygılarımla.
teşekkür ediyorum şiir okuttuğunuz için... yüreğinize sağlık.. sevgilerimle
Ateşböceklerini anlamak
/kavga her zaman vardı bu ülkede, ama sevdayı yüreklerden indirmeyen
hiçbir kavga düşürmezdi yere, kurşunu arkadan göndermeyen/
…………..ciğerlerimiz ucuz akbaba tezgahlarında görücüye çıkmasın diye
tütünümüzü zehirle tütsüler, şarabı berbat kokusundan çekerdik içimize
kimi gün ortasının yağmur olup ıslattığı, hangi mevsimdik hiç bilmiyorum
başımızda belalı dumanlar, uçsuz deliliklere şahlanırdık, öyle hatırlıyorum
delikanlıydık bıyıkları ter atmaya başlamış, uykusuz ay kurşunu gecelerdik
bugüne taşıdık zamandan ağır sancılar içinde, sevdanın baştan gitmezini
ve kıvılcımlarından alnımıza akort ettiğimiz, kalın sesli devrim türkülerini -----
--------C.Ç.--------
Ateş böceklerini anlamaya çalıştığım 8 -10 yaş yıllarımdı. Harman yerimizdeki duvar dibinde, gecenin karanlığında kıvılcımlar saçan bir
kül yığınına rastladım. Kor halindeki 'bu ateşli külleri kim dökmüş buraya, bütün harmanlar yanacak' diye, gerisin geriye eve koşup amcama
'Koşun harmanlar yanacak... Birisi kıpkızıl ateşli külleri dökmüş, harmanlarımızın dibine' diye, bağırdığımı gören amcam, yalınayak koşmuştu
harmanlara doğru. Adamcağızın soluğu kesilmişti.
'Hay Allah.. bumu ateşli kor küller değin çocuk, ateş böcekleridir onlar... ateş böcekleri, yaklaş bakalım, sıcaklık hissedecekmisin' demişti.
Ateşli kül yığını sandığım 'Ateş böceklerinin hiç bir ısısı yoktu ve yarım kovayı dolduracak kadard da çoktular. 'Avuçla onları bakalım' demişti amcam.
Korkararak, irkilerek, avucuçladım ateş böceklerini.
Avuçlarımdan taşıp, üstüme bulaşan yüzlercesi
anlıyamadığım müthiş güzel bir ahenk içinde yanıp sönüyordu, ateşböceklerinin. Ne ellerimi yaktı, ne ısırdı, ne de gıdıkladılar
Sen bin yaşa sevgili dostum, Cevat Çeştepe. Ne güzel, ne anlamlı harika mesajlar yansıtan, bir şiir bu. Eline, emeğine yüreğine sağlık. İlhamların hiç eksilmesin,Narin yelkenlerin hep deniz kokulu rüzgarlarla dolsun, ruhun ve yüzün hep güleç, yolların açık olsun usta kaptan.
Sevgi ve takdirlerimle.
KEMAL POLAT
……………….sağlamız be canımın içi, vazgeçmedik ki örttüğümüz yorgandan
belki sakladık kavgayı günlüklerimize ama, gönlümüzü kaçırmadık sevdadan ..................
Ne sevdalardan nede kavgalardan uzak kalmadan.. ateşböceklerinden....
zamanın içinden bir yerden ışıldayan dizeleriniz için ..
teşekkürler.....
Yürekten kutluyorum şair yüreği. Yine bütünüyle harika bir şiir .
Bu şiir ile ilgili 105 tane yorum bulunmakta