Ateş ve Rüzgar Şiiri - Hikmet Büyükoğlu

Hikmet Büyükoğlu
18

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Ateş ve Rüzgar

**Ateş ve Rüzgâr**

İlkbaharın en sessiz sabahında, kaderin ince ipleriyle örülmüş bir ânın içinde karşılaştılar. Zaman, onların gözlerinde durdu; evren, onların nefesinde şekillendi. Birbirlerine bakarken, yeryüzü ilk kez anlam kazandı.

O, sanki yıllardır aradığı bir yankıyı bulmuş gibiydi. Diğerinin sesi, ruhunun en derin yerlerinde çınladı, kanına karıştı, kalbine mühürlendi. Ne dünya ne de zaman, o anın içindeki mucizeyi anlatabilirdi.

Bir fırtına gibi sevdiler. Gökyüzüyle denizin buluştuğu noktada, dalgaların birbirine kavuştuğu gibi... Kalpleri, iç içe geçmiş yıldızlar gibi ışık saçtı. Birinin nefesi, diğerinin ciğerinde yankılandı; biri üşüyünce, diğeri titredi.

Birbirlerine uzandıklarında, elleri yalnızca tenlerine değil, ruhlarına da dokundu. Dokunuşları bir ateşti; yanarken üşüten, üşüdükçe daha çok yakan… Hiçbir kelime bu yangını anlatamazdı, çünkü diller, aşkın hakikatini fısıldamaya yetmezdi.

Zamanla anladılar ki aşk, yalnızca sevmek değil, bazen susmak, bazen yan yana susarken en yüksek sesi duymaktı. Bazen de imkânsızın içinden geçmekti, geceyi sabah etmek, mesafeleri yok saymaktı.

Birlikte yürüdüler; yolları taşlı, rüzgârı sertti. Ama adımları birbirine mühürlüydü. Çünkü aşk, yalnızca baharlarda değil, kışın en keskin soğuğunda bile yeşermeyi bilen bir çiçekti. Ve onlar, birbirlerinin baharıydı.

Aşkları, ne zamana ne de mekâna sığdı. Dünya unuturken, gökyüzü hatırladı. Nehirler, onların adını fısıldadı. Rüzgâr, onları taşıdı. Ve aşk, sonsuzluğa yazıldı…

Hikmet Büyükoğlu
Kayıt Tarihi : 26.1.2025 04:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!