Ateş gül bahçesine dönüşür

İlyas Kaplan
1282

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Ateş gül bahçesine dönüşür

bir fecri kazıp vakti sabaha koşan yıldızların
ötelere akar bedbin,bitkin hayalleri
bir çok iz kalır alınlarda
birde gözleri mesken tutmuş taze uykular

bir müberra beldenin mücella makamından
feyiz semtine girer safi ruhlar
adeta nurani derinliklerde irkilir
kızılca kıyametiyle hilal gökte ışıldayıp durur

semaya açılan gönüllerin son rotasına başlar yolculuk
batini bambaşka bir iklimin kollarında son bulur
elhamdülillah mertebesine şahlanır zikirlerin zindelikleri
sağanak sağanak boşalır avuçların en ortasına
inanmış yüreklerin tam merkezine bir o kadar his

her nefeste binlerce hu nağmesi gizli
saklı lütufların tecellileriyle tüten öyle farklı bir hava ki
ancak bu kadar imrendirici olabilir .
Allah’a davet eden o şefkatli seslere,aşk olsun

inleyen gönüllerde nurani bir içtenlik
imanın altın zevkleriyle beslenmiş bir letafet
bir mürüvvet çağlar, bir büyü hissedilir
o anlamlı tavırlardan o şaheser endamlardan
her seferinde bütün tazeliğiyle

bin bir umudu muştulayan ahenkler barındırır cemreleri
yepyeni baharlar uyanır sinelerde
kalbin bir köşesinde sessiz sessiz uyuyan aşk-u şevk
kevn-ü mekanlarına dağılır o ilahi parıltılar

abid uykusunda rüyaya dalıp çıkar menzillere
aşk şarabı içen bir güvercin gibi
uçar cennet mevsimi mekanlara
mahyalardan hatıra bırakılır her geceye
vuslat vadilerine heyecanlar yayılır yüzü koyun

adeta büyülenir lahutiliğin erişilmez tecellileri
rikkatle öperler alınlarından seccadeleri
ağıtlar yakılı toprağa düşer yağmur taneleri
arzın çehresinde dağılır bembeyaz inciler

deniz üstünde secdeye kapanır sökmüş şafaklar
bir yıldız da ne kadar izbe huy varsa hepsi
o vakit kızıldeniz ikiye bölünür
örümcekler ağ örer hıraya
ateş gül bahçesine dönüşür

işte o zaman bir kadın çağlara bedel olur
münzevi bir hasırın kucağında çileyi cennet gösterirken
ebedi vuslat ile asalete nikahlanır Meryem
firdevsten nur sıçratacak kadar gerçek cezbelerle

ulvi muştular fısıldanır müminlerin kulağına
dokuz kat makamların gök kubbesine yükselir
varılır bir anın ötelerdeki haz denizine
açar hülyalara akan güzellikte şevk-i naz

patlamış bir ışık şelalesi halinde kıvılcımlar saçar
hemen her yerde her mekanda derin bir büyü
rengarenk uhrevi hazlar süzülür semalardan
ışık tufanı doğurur en nurlu geceler

müşahit bekleyen revh-u reyhan yüreklerin
duygularına kase kase ilahi şerbetler içirilir
ruhun sonsuzluk iştiyakı ebet arasında bir perde
fecrin doğuşuna kadar her yer renklerle tüllenir
her an, aydınlığın ayrı bir boyutuyla

bir kuşluk vakti açılmıştır gayrı hançeresi göğümün
hayaller arasında düş kovalamaktan yorgun düşüp
aks eder istikbalin en hoş ikramı sevap huzmeleri
bir susamışlık içinde o cennet iklimlerine,aşk olsun

redfer

İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 8.7.2020 18:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İlyas Kaplan