Ateş Çiçeği ve Adnan Durmaz
'Ateş Çiçeği' Adnan DURMAZ'IN şiir kitabının adı. Adnan DURMAZ öğretmen ve Emirdağlı. Sözü edilen şiir kitabının isminin altına da 'Bir Destan Denemesi' demiş.
Şiir kitabının konusu şöyle: Kurtuluş Savaşı esnasında Emirdağ'ın Karacalar köyünden Kara Hüseyin adında birisi Sakarya boylarına dek varan Yunan işgalini durdura-bilr-.ek için Emirdağ'ın Tez, Çatallı, Karacalar, Demircili, Türkmen Köy, Güveççi, ÇayJKışla, Soğuk Kuyu, Horan Dereköy ve Balcam köylerinden bir milis kuvveti oluşturur. Bu birlikteliğin amacı Sakarya boylarına dek uzanan Yunanlıları yurttan atmak ve bahsi geçen köyleri yine düşman işgalinden korumaktır. Hal böyle iken Kara Hüseyin yine Emirdağ'ın Suvermez KÖyü'nden Fıliğin HaççaVı bir akşam üstü kaçırır. Haçça gönülsüzdür.
Haçça, ağlaya sızlaya kaderine razı olur. O sırada Bayatlı Yarbay Arifte kendi çevresinden yine düşmanı yurdumuzdan atabilmek için bir hayli kalabalık bir milis kuvveti oluşturur. Her ikisi de Emirdağ yöresinde faaliyetlerini sürdürmeye başlar. Fakat zaman zaman aralarında çatışmalar ve gidip gelen söz düelloları olur. * Yurdumuzun kurtulması için ayrı ayrı çalışmanın yarar getirmeyeceği savıyla araya aracılar girer ve birlikte çalışmaları önerilir. Bu teklif yerinde bulunur. Karacalar'la. ' Horan arasında bulunan BELCE mevkiinde birliktelik sağlanır. Kara Hüseyin ev sahibidir. Yarbay Arif Bey'i karşılar, kırk koyun keser. Yerler, içerler ve birlikte Emirdağ'a gelirler. Bugünkü İnkilap İlköğretim Okulu'nun avlusuna geldiklerinde Yarbay Arif Bey çevresinde bulunan askerlerine Kara Hüseyin başta olmak üzere, Kara Hüseyin'in kardeşi Koca Mustafa, Kel Recep ve Gede Durmuş için' vurun bunları' der. Anında ateş edilir ve bu dört kişi öldürülür. Bu dört kişinin cesetleri günlerce sehpada asılı kalır. Böylece Kara Hüseyin ve yakın arkadaşları yok edilir. Bu arada Kara Hüseyin'in çevresinde toplanan atlılar da dağılır gider.
146 sayfa halinde yazılan şiirin içeriği böyle. Şair, bu olayı şiirleştirebilmek için iki bin kilometre yol kat etmiş. Çevrede bu konuyla ilgüi bilgisi olan 47 kişiyle konuşmuş, 46 eser incelemiş- Ayrıca yine bu konuyla ilgili beş bildiriyi eserinin sonuna eklemiş. Yine konuştuğu 47 kişinin kimliklerini vermiş. Bu kadar yol kat etmek, bu kadar kişiyle konuşmak, bu kadar eser incelemek kolay değil. Mahalli lisanla bu denli bir çalışma 'Her babayigitin yapacağı iş değil. İşte bunu, bir başka deyimle zamanın içinde kaybolup girmeye yüz tutmuş bir konuyu, böylece gün ışığına çıkarmış Sayın Adnan DURMAZ..,
Şair kitabının önsözünde 'Sevgili yayıncı dostum Selçuk MAVİ ENGİN, bu kriz döneminde tanınmamış birinin kitabını basma cesaretini kutlarım' demiş. DURMAZ, yayıncıyı bu mütevazı sözlerle kutlamış. Kendisi içinde 'tanınmamış birisi' ifadesini kullanmış.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,