Atatürkün Oldugu Yerdir Aska Vilayet

Kavaklar da güzel selviler salınan
Söğütler de güzel salkım saçak ve salıncak
Kumsalda kırmızı terliklerini eline almış azgın dalgaların kalbini kucağını yokluyor, sarışın kadın da güzel
Sağı solu pilaj kumanyasıyla donanmış ve Sejlongta okuduğu kitaba dalmış
Pembeli kız da bitmek bilmeyen yazın güze kaçıp vardığından habersiz , güzel mi güzel
Atatürkün olduğu yer hepsiyle beraber güzel dağlarıyla koylarıyla kumsallarıyla kıraçlarıyla
Ormanlar güzel, turaçlar güzel , kırlangıçlar gemiler, limanlar
Saksının pencerede bakıştığı deniz feneri güzel ışıklar içindeki geceye aydınlık
Deniz güzel
Portakal ağaçları incir ve nar bahçeleri
Denizin kızları güzel
Atatürkün olduğu yerde ekinler tarlalar serçe yavrusu yaşam ve toplum örgüsü ve çağla kozası
Yurt sevinciyle …
Yaşama sevincini kendisiyle katlayıp büyüten hayal ve düşlere
Coşku ve umutlara
Onur ve mutluluklara
Heyecan ve hislere
Duygu ve düşüncelere
Doğmuş güne ve hiç bitmeyen Çocukluğa , her şeye ..
Atatürkün olduğu yerdir aşkı vilayet
Eğri büğrü yollardan günün doğrusunu ve hayatın düzenini bulmaya
Yağmur su rüzgar geçirmez
Bir kuş bakışıyla süzülerek aynadan
Kanat çırpınan süzülümler gibi mavilere sırtını yaslamış
Göğün..
Ve bağrı aşka yanık toprağın gün yüzüne yağmuru güneşi çıkardığı güz hirginden
Rüzgarın estiği yöne doğru uzayıp giden alıçlı tarlaların, Atatürkün olduğu yere doğru
Issızlığa hükümdar olmuş zamana yükleyip götürdüğü nesi vardı ki
İnişli çıkışlı yollara düşen nal sesi gibi
Günbatımıyla kızıl guruplarından yolculuğunu bulmaya dağlar tepeler aşırarak tozu dumana katan
Seyri kuşluk vaktinden beri şehre gidesi tutmuş seher serinliği evrakı ve heybesini evvela aşka..
Sonra çıka gelen her elvedaya
Körükler harlayan ateşlerce gittik döndük
Aldık verdik
Yandık söndük
Sevdik..
Karıştık yola hem yele hem güne hem küle hem ırağa hem gitmekte olan ekim güzergahlı gazele
Yağmur diyor takvimin bundan ötesi sonrası
Yağmur….

Ekim / 24