Çıktım sokaklarda dolaştım, sıcak yatakta bitmeyen düş gibi.
Rüzgar, yağmur, fırtına vardı Allahüekber’de kış gibi.
Ayrılık için esmiyorum diye fısıldadı kulağıma rüzgar,
Gözden ve gönülden uzak kalmaya dayanamıyorum dedi bahar.
Aşkın isyan sayfasında geziniyordum.
Hayatın demir yumruğunu gördüm.
Hayatın meşk sayfasına uğradım.
Aşkın kucaklayan esintisini duydum.
Asırlık aynaların arkasında bir hüzün fırtınasına kaptırdık saçlarımızı
Yeminlerimiz, yakarışlarımız ruhumuzu bulutların arasından gün yüzüne çıkaramıyor.
Dalgalı, savruk, belki de yalnız, her katmanında gökyüzünün…
Ben, biz, kim bilir cümle alem, mahşeri kucaklayacağız.
Bizim oralarda utangaç akşamlar var
Tıpkı sen gibi alımlıdırlar
Şafağı yaşmakla karşılarlar
Çekingen tavırlarıyla
Korkarlar şirret gecelerden
Gene bahar geldi bizim köyün yeşili bol şimdi
Çürük çayırda çiçekler açtı ortası göl şimdi
Kuzuları için, tarlalarının altı yol şimdi
Yüreğimde Tepeler’i olan güzel memleket var
Çam kokulu rüzgâr, tepelerden ovaya inmekte
Bir şair olsaydım, ay ışığına sarardım bütün vuslatları.
Bir kenarından pay alırdım kendime
sonra bütün yanık yüreklere özlem diye serpiştirir,
arkama bakmadan çeker giderdim.
Umurumda mı gecelerin bulutlara bakan yüzü
yolum gözlerinin ışıltısıyla aydınlık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!