Gökyüzü tarifindeyiz yine.
Bahara kaç zaman var
gözyaşı kadınım gökyüzü oluvermiş.
Yeşile çalıyor gözleri
Bu şehir yanıyor zamansız
Benim yüreğim seyirlik
Kelebek ömründe aşklarımız
Yüreğe sığacak ömürden uzak
Ne yaşamlar barındırıyor bu beden
Toprak besliyor çocuk yüreğini
Yaşama kuracak cümlesi yok
Saçının telinde cennet bahçesi
Yakamozlara ısmarladım gülüşünü,
Hazana rastladı gözyaşın.
Ömürler ısmarladım göçebe çocuklara...
Heybesinden bir parça ekmek, biraz peynir ucu yanık bir mektup...
Allaha ısmarladık diyordun,
kokunla beraber.
Yaşamın her köşesinde,
Üzengeç göz yaşları saklıyoruz hep.
Hikayeler biriktiriyoruz zulamızda.
Hüzün tohumları atıyoruz ömür bahçemize,
Bize kalansa yağmur gibi gözyaşları oluyor biraz...
Ordaki orda kalsın.
Yüreğin ateşinde demledim çayınızı
İkramı dost muhabbeti
Keyifkar bir akşamı da katarsak içine
Biraz da şiir atalım çayımıza
Demin acısını alsın diye,
O zaman bir sizden bir de bizden
puslu siyah sen ol
maviler bana kalsın
gecelerinde
yüreksiz dostlara inat..
siyahlara dostum,
mavilere rüya.
güzel şehirlerin güzel kadınları
şehrinde sürme gözler
kadınları çiçek bahçesi
şehirlerin kalbi sıcak
sütunları arzulu
şehvet şarkıları söylüyor barlarında
Kehribar sarısı bir ayrılık...
Ardında kalan bir avuç yürek kırığı.
Bir tren kalktı 24'e beş kala,
umut istasyonundan.
Bir ayrılık ağıdı, bir de is kokusu
Mavi geceden sabaha kalan.
Sen can olsan
Üstüne mermiler değil güller yağar canan
gönül bir bardak su değil okyanus olur
boğar seni mutluluklara
haykırışlar aşk senfonisi olur
çalar kapında
Yaşam içinde yaşamsal bitişler olsa bile
İşlenmemiş cinayetleri varsayıp,
Hayatı düşmanca varoluşlara paye biçmemek
en doğrusu değilmidir sevgili.
Öldürülmemiş bedenlere kefen biçip,
sonradan yüzlerin ve gözlerin düşmanlığıyla yansıtmak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!