Ata Senfoni Şiiri - Osman Balkıs

Ruhumun kanatları kim bilir
Hangi coşkun atın yelelerine asılı
Gül kurusu akşamlarda rüyasına daldığım
Bir imparatorluk genişliğinde gençliğimin kızıl elması

Ceylan derisi atlaslarda güneşin kurutmasına bırakılan
Cenknamelerde mahpus dalga dalga nal sesi
Buruşuk memelerinden taze hayatlar sağılan kısrakların
Asil ve safkan düşlerlerle yatıp kalkan

Ekim sonrası güz yorgunluklarından
Perçemleri taranmamış taze tay ve tan düşleri
Uçsuz bucaksız bozkırların ıssızlığında yayılan
Rüzgarın kokusunda kardelen haberleri
Kukumav kuşların diline düşünce
Kutlu yüklerini toprağın yumuşaklığına bırakan

Oysa giden gitti
Rahvan atların ayak sesleri idi saatlerin tiktakları
Esatir ülkesinin prensiydi Pegasus
Kanatları ruhların rüzgarına aitti
Gitmesi gerekmeyen de gitti
Dolu dizgin atlarla hazinesi talan oldu tarihin
Silinmemeliydi ceylan derisi atlaslardan
Göç vakti kuş sürüleri
Ki onlar ki
Soluklarından coğrafyalar buharlaşır
Kızıl yelelerinde bayraklaşır dalga dalga zafer
Yay gerilir ok kıtalar dolaşırdı
Dolaşırdı yedi iklimde kutlu bir rüzgâr

Bana atlarımı getirin
Dolu dizgin boşalan ruhumun atlarını
Bir uygarlığın talanına uğramış
Soykırımına paslı vidaların iniltileri eşlik eden
Ardında kadim kehanet tohumları serpiştiren
Baykuş bakışlı harab/atlar
Barbar estetikten tutunamayan atlar
Onları getirin

Kırık kanatlarım vicdanımın mezar başında
Özrüm kabahatimin yanında cüce kalırken
Sen sırtında fetih sancakları kılıçların yalımında
Güneşin doğuş yerinden batış ülkesine gerilen
Bir mızrak çevikliğinde uçmaya ant içmiş atlar
Demir kanatlı kuşlarımızla
Böğüren paletlerimiz
Ve ayine-i İskender ilm-i gaybimiz
Minnet ve ihlas huşusunda
Biz sizden özür dileyeniz

Bekleyen bekleneni
İmkansızlığın olmazında bekler
Yılkı atların rüzgariyla bu istasyonda
Son durak yazmadı daha
Bana atlarımı geri getirin sevgili atlar
Cenk kokusu havada buram buram
Hazırlanın siz ey nalbantlar
Nal hilal kıvılcım saçan şimşekler
Granit şehirleri fethe çıkıyoruz

Osman BALKİS 30.01.2018 /iSTANBUL