Son evi gösterin bana İstanbul'da
vapur sesinin duyulduğu
ki kapısını çalıp
söyleyeyim içindekilere
daha çok kedi yavrusu ezilsin diye
eski iskeleleri
sahil yoluyla ayırdıklarını
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
at la atılmıyor At kokusu zamandan silinemiyor.
güzel olan her şey eskide mi kaldı azizim yoksa biz mi eskide kaldık şiirinizi okurken çocukluğum geldi aklıma dah o kadar uzak olmasamda özlemim depreşti iyi ki varsın
Harika bir anlatım.şiirleriniz; tüm öğeleri yerli yerinde,tek bir cümleden ibaretmiş gibi.
işte şiir işte mükemmellik.harikasın hocam.Halil İbrahim Keçebaş
Sunay hocam, şiirlerinizi tamamına yakını, sonu asla tahmin edilemeyen bir film gibi tat bırakıyor hafızalarda. Kelimelerle bu kadar içten sevişmeniz bu kadar yeni kelimelerin doğumu mutlaka zenginleştiriyor sizi. Ne mutlu.
Yine şaşırtıcı, yine güzel...
özellikle 'bitiş'leri etkileyici şiirlerinizin..
Bu arada, her 'bitiş', bir 'tükeniş' değildir..
Kaç faytoncunun
artık taksicilik yaptığını da bilirim
ama söylemem
onu da siz bulun
dikiz aynasına takılı boncuklardaki
at kokusundan
Bu şiir ile ilgili 27 tane yorum bulunmakta