Kırmızı gün ve gül
Örtüldü üzerime
Karanlıktı Asya,
Karşımda genç bir delikanlı
İşlevsiz vücuduyla duruyor karşımda
Gece gibi Asya,
..
Ünlü Karikatürist Özdabak, ödülünü Yeni Asya Tesislerinde alacak..
Giresun, Şebinkarahisar, Köprübaşı'nda; Hikmet Okuyar imzasıyla özenle hazırlanan, Tanıtım Turizm Kültür Sanat Eseri; Şebinkarahisar Sevdası, Karadeniz Sevdası, Türkiye Sevdası proje çalışmalarına kapak resimleriyle olsun karikatürlerriyle olsun saygın yaygın ve etkin katkılar sağlayan Şebinkarahisarlı Ünlü Karikatürist Halil İbrahim Özdakak'a verilmesi kararlaştırılan ve duyurusu da 19 Mayıs 2013 tarihinde Şebinkale Şiir Şenlikleri kapsamında medya ile paylaşılan; 2013, '' Hikmet Okuyar Şiire Hizmet Ödülü '' İstanbul'da Yeni Asya Tesislerinde verilecek.
Haber İletişim: Müzeyyen KESKİN
Amasyaşat Başkanı
..
Bir şarkı çal biraz hüzünlü olsun,
Efkar yüreğime kaldı be Asya,
Farketmez bahçemde güllerim solsun
Yıllar baharımı aldı be Asya
Derbederim inan gittin gideli
Bazen çok sessizim bazen de deli
..
Mücadele yıllarında direndi
Halk kahramanı Arif Nihat Asya
Adana Kurtuluşu’nu bilendi
Önceden yazdı Arif Nihat Asya
Bayrak şairidir edebiyat yeri
Sözlerinden asla dönmedi geri
..
71. Asya - (Latince Asia) - Asyalı..Asya Kıtası anlamında...
72. Aşık - (Arapça) - Vurgun..tutkun..Halk Ozanı.
73.Aşıt - (Öz Türkçe) - Siper..Geçit.
74. Aşiyan - (Farsça) - Bayan adı..Kuş yuvası.
75. Aşkın - (Öz Türkçe) - Üstün..dorukta olan..deneyimli..Olgun.
..
Hiçbir güzel cümle haketmiyor
Fısıldanmayı,
Gözlerin asya,
Eğmeli mağrur bakışları
Sözlerin asya,
Çıkartır cehennemin dibinde olsa insanı
Dudakların,
..
Seni kalemle çizme fırsatını bana verseydiler inan Asya kadar masum bir yüz çizerdim...
..
BARBAR DÜNYA
*********************
Topta dünya insanda yuvarlak
Bakın hedef orta çıkar doğacak
Orta saha dönek Avrupa fırıldak
Kale Asya taraftar yoktur cezalı
************************************
..
A S Y A K U R D U
(DÜŞÜNGÜLÜ ELEŞTİRİ)
‘Devletin yüceliği milletin saadetidir.’ Kitaptan.
Süleyman Yücel’in ikinci romanı, ‘Kızıl Kılıç’ın Dönüşü, Asya Kurdu’ özgün dille kaleme alınmış.
..
Eğitimci, Dava ve Gönül Adamı, Bayrak Şairi, Şiir Yorumcusu, Arif Nihat Asya; 05-11 Ocak 2010 tarihleri arasında Tokat ve Çatalca başta olmak üzere Türkiye’nin her yerinde hizmetleriyle ve eserleriyle anılacak..
Aşık, ozan, şair, şiir yorumcusu, bestekar, saz ve ses sanatçısı şiir dostları; bulundukları her ortamda 7 gün süre ile Arif Nihat Asya’nın, hizmetlerinden, eserlerinden, şiirlerinden örnekler sunacak; dualarla anacak; çile ile yoğrulmuş eğitimci şair, şiir yorumcusu, halk önderi, dava ve gönül adamı olduğuna vurgu yapacak; bayrak şairi, vatan şairi, halk şairi Arif Nihat Asya unutulmasın; örnek olsun ve daha çok sevilsin diye gayret gösterecektir.
Şiir, şarkı, türkü, beste, müzik, mani, deyim, atasözü, ilahi, özdeyiş, bülbül gül ve gönül dostu canlarımızdan özellikle de öğrenci ve öğretmenlerimizden Üstadımız Arif Nihat Asya için bir dua istiyoruz Pirimiz Abdi Beğ aşkına.
Arif Nihat Asya Şiirlerini belirli gün ve haftalarda radyo ve televizyonların şiir etkinlikleri proğramlarında Bir Bahar Akşamı Şiir Dinletisi etkinliklerinde süper yorumları ile seslendiren özel yetenekli Şiir Yorumcusu şiir dostlarına şiire sevgi şaire saygı adına Şebingülü sunumlarımızla Teşekkür ediyoruz.
..
Çivi kendi elinde, çekici de veriyor ötekine
Avrupa’ya sağlamca çivilesin mi diye?
İnsaf et, uyan da emeğini düşünsene
Asya bir Kıta’dır, sorumluluk senin de elinde…
Ölüm kendi evinde, Terör maaşlı vekilin gözünde
Müttefiklik ciğerine mi çöküşsün diye?
..
Biz neymişizde haberimiz yok. Boşuna dememiş ata dediklerimiz bize ‘titre ve kedine dön’ diye.
Bu sözün haklılığı son gündemde olan olaylarla bir kez daha kendini gösterdi. Sen titremezsen başkaları maşallah seni çok iyi titretiyor. Bu titreme dalgasına kendine sol ve demokrat diyen çevrelerde adeta mal bulmuş gibi dört elle sarılarak içindeki şövenist duyguları açığa vurarak titremeye başladı. Maşallah kendini ezilen bir halkın temsilcisi olarak gören ‘Ayna’larımızda emperyalist, şövenist propagandaya kendini kaptırarak uyga(u) rlaştılar. Kısacası azınlığımızla,çoğunluğumuzla; sol geçinenimizle, sağcımızla; demokratımızla,liberalimizle; dışı kırmızı içi beyaz komünistimizle, faşistimizle hepimiz bir anda Uyga(u) rlaştık.
Biz nasıl bir devletiz kısaca bir bakalım:
Yılardır uyguladığımız politikalarla acaba Uyga(u) rlaşmışmıyız. Ülkemdeki Aleviler ve Kürtler en ufak bir hak talebinde bulunduklarında ya bölücü damgası yer,ya köyleri yakılıp yıkılır, yada otel odalarında ateşe verilir. Yılarca emri altına girdiğimiz emperyalistlere şirin görünmek için uyguladığımız politikaları,yalakalıkları halka onurlu dış politika diye yuttururuz. Turan masallarıyla; yok orta asyada göler kurumuş muş da, yok göler kurumuş çayır çimen azalmış da biz onun için Anadolu’ya gelmişmişiz. Biz öyle böyük bir milletiz ki 16 aşiret çadırı kurmuş, 16’sını da kedi elimizle yıkmışız. Eğer bu masallara inanmıyorsanız devamı olduğumuzu övünerek söylediğimiz resmi Osmanlı tarihimize bakın. Geri orta Asya’ ya dönmek için doğuya yaptığımız seferlerin tümünde mağlup çıkmasaydık turan rüyamız gerçekleşir, orta Asya da şimdi Çini feht etmeye kalkardık. Doğuya yaptığımız son seferimizde de 90 bin yoksul insanımızı karlar altına diri, diri gömmezdik. Resmi tarihe göre ‘Çanakkale geçilmez’ zafer masalları anlatırken üç gün sonra değil Çanakkale hemen, hemen tüm Anadolunun işgalcilerin denetimine girdiğini görürdük.
..
Sinemamızın sultanı,(Türkan Şoray) NTV de yayımlanan ‘’Sinema Benim Aşk’ım’’ isimli programına geçtiğimiz hafta (5 Şubat akşamı)
Kendisi gibi bir dev oyuncu ve birçok filmde birlikte başarıyla oynayıp Türk halkının hafızasında silinmez sahneleri yarattıkları rol arkadaşını çıkardı.(Kadir İnanır.)
İkisi karşılıklı olunca televizyonun karşısında heyecanı yüksek ve çok zevkli, bitmesini hiç istemediğim bir program oldu.
İki dev’in aynı ekranda görünmesinden önce Sultan bir güzellik yapıp unutulamayan filmin, unutulmaz müziklerini yapan Cahit Berkay’ı da ekrana çıkarmıştı.
Değerli müzisyen Cahit Berkay’ın Sultan’a sürprizi ise canlı yayında yanında getirdiği cura ile film’in müziğini çalarak seyircinin ve Sultanın kendinden geçmesini sağlamak oldu.
..
Türkistanım kimliğini yitirdi
Sarı çiyan onu yedi bitirdi
Çirkef oyun artık gına getirdi
Büyük Asya toprakların yanıyor!
Kayboldu kimlikler okyanuslarda
Kukla biziz, ipin ucu Ruslarda
..
Mazi şahit, ayrılmadı gönül candan.
Hep gelmekteyiz Yüce Türk’ün soyundan.
İlimiz ve töremiz hiç bozulmadan,
Kültürümüzle aşıp geldik çağlardan.
Orta Asya “Gönül”, Bozkır ise “Can”dı.
..
Asya as
Altın tas
Ayağıma basma
Tahtaya bas
Tahta çürük
Çivi tutmaz
Asya büyük söz tutmaz!
..
Asya Avrupaya bağlanacak desen
Düne kadar güler geçerlerdi.
Boğaz'a köprü kurulacak desen
Bu adam deli derlerdi.
İşte bugün bir gerçek.
Boğaz'a köprü yapıldı
..
Birleşmiş milletler denilen domuzlar diktatoryasının gözü önünde cereyan eden bir hadise bir insanlık ayıbı İşte KERKÜK bir annenin can çekişirken oğluna teselli veren bir türk annesinin çekilmiş fotoğrafları,ve yavrusunun çırpınışları,yorumunu siz yapın..
..
Kelimenin aslı eski farca’dan gelir.’’Yeni gün’’ anlamındadır. Nevruz geleneği,15.000 yıl öncesine dayanır. Avcılıktan yerleşik hayata geçişi temsil eder. Hayatın, dört mevsimle yakından ilgisi vardır. Soğuk kış şartlarından bahara geçişle birlikte bolluk ve bereket ortaya çıkar. Bu bolluk ve bereket toprağın uyanışı ve tabiatın canlanışıdır. Canlılık hayatı temsil eder. Bereket ise, canlının yaşayabilme imkânlarını artırır. Dolayısıyla bu gün bir sevinç ve mutluluk günüdür.
Nevruz, Orta Asya’dan Balkanlardaki Milletlere kadar Kutlana gelmiştir. Genelde bütün Milletlerde Tabiatın ve çevrenin uyanışını sembolize eder. Yani Havalar ısınır, karlar erir, ağaçlar çiçeklenmeye, toprak yeşermeye, göçmen kuşlar yuvalarına dönmeye başlarlar.
Orta Asya da Nevruz, bayramlarda geleneksel olarak pişirilen buğdaydan yapılmış bir tatlının adıdır.21 Mart önemli bir gündür. Çünkü bugün, gece ve gündüzler eşitlenir. Bu baharın başlangıcıdır.
Bahar bayramının yanı sıra Türk Kültüründe Nevruz günü bir kurtuluş günü olarak ta kutlanır. Çünkü Türklerin Ergenekon’dan çıkışının yani demirden dağı eritip çıkmalarının, Türklerin esaretten kurtulmalarının bayramıdır. Orta Asya Türk toplulukları ve Balkan Toplulukları bu geleneğin günümüze kadar yaşamalarını sağlamışlardır.
Türk kavimleri tarafından M.Ö8.yüzyıldan günümüze kadar, her yıl 21 Mart’ta bu bayram kutlanır. Anadolu Beylikleri, Eski Mısır, İran, Safevi, Sasani, Moğollar, Selçuklular ve Osmanlılarda bu günü Bayram olarak kutlamışlardır. Hatta Osmanlılarda özel olarak hazırlanan Nevruziye adlı Macun O dönemden kalan bir kültür olarak günümüzde hala devam etmektedir. Her yıl Mart ayının 21. günü Manisa ilimizde Mesir macunu şenlikleri yapılmakta ve bahar bayramı coşkulu bir şekilde kutlanmaktadır.
Türkiye’de geleneksel olarak kutlanan Bahar şenlikleri 1995 yılı itibarıyla Resmi bayram olarak kabul edilmiş ve her yıl 21 Mart günü itibarıyla bahar bayramı olarak kutlanmaktadır. Atatürk diyor ki 'Bilelim ki, kendi benliğine sahip olamayan milletler başka milletlerin şikârıdır', yani yaşayamaz. O yüzden, yine, Atatürk der ki, 'Gençlerimize, çocuklarımıza görecekleri eğitimin hududu ne olursa olsun en evvel ve hersey’den evvel kendi geleneklerine, millî ananelerine ve Türkiye'nin bağımsızlığına düşman olan unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir.'
Atatürk’ün Bu sözünden de anlaşılacağı üzere kendi örf, gelenek ve adetlerimizi yaşatarak, milletimizle mutlulukları paylaşarak yeni nevruzlara diyorum.
..
İkinci Dünya Savaşını düşünmek istiyordum, aklımdan ama geçenler ilginç konu olmaya yüz tuttu… O zaman dörtlü güç vardı, İtalya’da moussolini, Japonya, Almanya’da Hitler… Bu hal, o zamanki çaresizliği kükreyişlerdir, ayrı ayrı çatışıyorlardı… Hiç ara verilmedi sonra… Yahudileri yakıyorken bir dünya şirketliği hali, nasıl oluyorda bugün parmaklarına dolamışlığın zaferini, yine de Yahudi onların düşünürleri olmayı başarıyor… Neyin farkına vardılar bu saldırgan dünyalılar yanlıları, ne keşfettiler de: Bir yeri sözde korumaya gidiyor bir Avrupa ülkesi, Amerika, sonra yapılanmalarına yardım diyerek, orada kalmayı bu aralarında hem tarafsızca planlamanın, hem kararlılık amacının bu örneği bugün ne belirtiyor? Bütün o ülkeler aç ve perişan… Onlar 168 ülke toplamı… 168 ülkenin kaderini düşünmeyeyim diyebilirim… Bugün artık daha da açık seçikleşti sanki…Bütün İslam dünyalarını tarikata hortlatanlar bugün kimler? Buna, halkı uyuşturma için kullanılan nedir?
Sivrisinekler bataklıkta yoğundur… ama birlik oldukları için değil… mekan uygunluğu denilirse eğer: yaşam alanlarıdır bataklık… önceden değil, orada çoğalırlar… Sinekler hijiyensiz alanlarda barınıyor, iklim şartları da buna bir neden oluyorsa, rahatlıkla çoğalıyorlar…
Düşünüyorum da, saldırgan ruhlu bu dünya güçlüleri, nerede saldırma şansı varsa hiç ayrışmıyor düşünceleri ve birbirine yakınlıkları hiç batmıyor birbirlerine… ancak ganimet paylaşımında cırtlıyor cılız cılız sesler: Bbbaaarrrışşş… yani barış diyorlar ara sıra… halkının uyanışına nebülözlük, sis bulutunu geriyorlar zamanlı olarak…
Zamanlı olarak… Asya da zamanı gelirse davranıyor, ki bunu olağanca takdir ediyorum, sadece bir çatışma türetimini önlemeye en asil bir davranış olduğu anlamında değil elbette… Peki, gelişme anlamında hep tembeller miydi? Hiç Asya’da bir huzur hakim olabilmiş bir süreç oldu mu? Maddi açılan zararları kimlere işlettirmeye hangi program ile sunuluyor?
..