yaşamlarını uzunca bir çubuğa
emanet etti miydi çocuklar
sendelemeyi unutmam gerekti
geçtim boydan boya bütün nehirleri
kılcan içinde bir kuşun yüreğinde atan damarla
altımda şayka ağzımda zafer şarkıları
serde şecaat Hypanis’den Loire’a
ezberledim her bir karınca deliğini
kinle eksinliğin kesiştiği yerde
göğerdi boğazımda frenküzümleri
saklayacak değilim suçumu
bilinsin aşkı morartan suda nefesimin karşılık bulduğu
okun yaydan çıkış anında dikkatimin yok olduğu
evet bendim kadınların bel çukurunda serçeler uyutan
ve benim oğlumdu geceye şayan tanrıya ehven adıyla
Habil’le Kabil’i birbirine takıştıran
kabul edecek de değilimk ruhumun ölümsüz olduğunu
anamın kısır doğduğundan inanın haberim yoktu
ben değildim İsa’yı çarmıhta unutan, onu lahtiyan kılan
sor şimdi kimdi ortadan bölerek kendini
ihanetini ikiye katlayan
yaşamak için becerebileyim diye ölmeyi
dilimin utandırmaması için kelimeleri
layemut aşk sanrılarına yardakçı kılmalıyım ellerimi
ben söylemezsem hangi taşın nereye konacağını
bilye kıran elleri kargışlamaz
bağışlamazsam şaltak ruhumu denize
kışın kardan adam yapmazsam eğer
çığ düşer çocukların melcesine
dayanmaz ip
kopar film
ve bir isim daha eklenir sakit mezar taşlarına
çubuğun ne yana düşeceği
okun kimi vuracağı bellidir artık
rüzgara sorulmalıdır yağmurun nereye yağacağı
dikkatle izlenmelidir kimin
kaç kuşu daha umarsızca uyandıracağı
toprağın nemlendiği yerde
artar servi ağaçlarının sayısı
(1999)
Umut Emre GözütokKayıt Tarihi : 29.6.2006 06:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!