Sarıp sarmala beni,
Kulağımda çığlıkların.
Hala incitir bedenimi,
Sanki ilk defa kırmışsın gibi.
Yak, incit, kır bu bedeni,
Şanın yürüsün ey Atatürk,
Yürüsün izinde Türk’ün çocukları.
Varlığını adayanlar vatan yoluna,
Selam olsun şehitten Ata’ya.
Akmaz mı Türk’ün asil kanı,
Sen bana baktıkça alevlendi
Sana olan aşkım
Tut bırakma sakın elimi
Tıpkı babamın sarıp sarmaladığı gibi beni
Saçlarım güzelleşti
Varlığın döndürüyor başımı,
Kokun, erişilmez ufkumda saklı.
Teninse en büyük imkânsızlığım,
Ama hislerim çoktan dokundu sana.
Titriyor hislerim,
Kollarının eksikliği,
Yakar tenimi…
Dokunuşların yakarken tenimi,
Yokluğun boğuyor bedenimi.
Nedendir bu kıvranışlarım?
Cömertçe sunduk her şeyimizi,
Bedel bekleme toprak, adadık benliğimizi.
İzin verme haine, dokunmasın masumiyetine,
Biz ezelden beri dost bildik birbirimizi.
Türk şerefini Gara katliamında
Namusu ithal ettiği din kardeşlerine,
Hayallerini enflasyona,
Onurunu Yenikapı’da, özgürce sallanan
paçavralara armağan etti.
Milliyetçiliği yüreğinden büyük olan
Selam olsun sana,
Türk milliyetçilerinden,
Türk gençlerinden.
Bilmezsin büyüklüğünü;
Unutamadım işte seni…
Kollarında ölmek isterdim halbuki.
Daha içten sarıp sarmalasaydın beni,
Gerçekten de kollarında verirdim son nefesimi.
Okumak isterdim sana her yazdığımı,
Sen ki beni…
Aydınlığın ortasında karanlığa boğdun,
Gündüzlerimi geceye çevirdin.
Nefesim uykusuzluğuma karıştı,
Kalbimdeki acı tüm bedenime yayıldı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!