Asude kış gecelerinden ilhamlar alarak

renkler ve gölgeler uğulduyor
içime sızıyor güneşin uçuk kızıllığı
damarlarımı çatlatan sayısız düşlerden her biri

ilk bakışta çok zor, hatta imkansızmış gibi
bana yapılan teklifin şartlarını yerine getirmek
çok zamanlar göreceğimi hiç sanmıyorum
bana kalan mirasın iyice zevkini çıkaracağım
vaktimi gerçek cari hesaplara yatıracağım

ilahi sırlarla dolu ürperişlerle bezenmiş
ruhum ebediliğe namzetliğini hissedecek kadar

göz bebeğimin ortasındaki pırıltı kadar küçük
arz küresini içine sığdırabilecek kadar büyük
sıcak ve çıplak bir mavi kubbede
bir fosfor alevi halinde kalkarak
boşlukta aydınlığa akacağım

biliyorum daha birinci merhalesinde
idrakimin soluğu kesilecek

bir sır halveti içine çekilmiş
fanusu içine kapanmış karanlığın
gittikçe derinleşen gizli ceryanlarında
denizin mavisiyle ıslanmış
kalbi vuracak gizli azgın dalgalar

küçülen ulu kainatın bir kuytusunda
iki zıt mahiyet içinde birbirini iki yabancı gibi

duygularımın hali bu ara pek iyi değil
bir yabancıya minnet duyacak kadar kötü
uğruna can vereceğim bir sevgi yaşar içimde
çağıldayan haykırışlarını pür dikkat dinliyorum

bir aşkın müzayedesinden satın aldığım
ağlayan laleler
yas tutmuş nemli gözlerimde
yanık nağmelere sinmiş ahları
yüreğime nakşetmekle meşgulüm

pek çok sevdiğim dostlara
rıhtımdan kalkan her gemiyle selam gönderiyorum
asude kış gecelerinden ilhamlar alarak
ruhumda barınan gamlara
bir nebze hüzün bırakarak

redfer