Âsûde akşamlar âheste solmakta,
Her gölge bir hüzün, her dem yol olmakta.
Sükûnet içinde süzülen zamanda,
Emel ü emeller bir bir dolmakta.
Mâvi mehtâbında melekler uçar,
İlk aklar saçımda sessizce açar.
Sakalda bir beyaz tel gördüm ki dün,
Bu ten ü bu câna ecelden naçar.
Pîşîn şairânın sözü muammâ,
Yetmişe bölerler ömrü temâşâ.
Otuz beş yaşında yol yarı derler,
Ancak çarh-ı felek söyler başka edâ.
Kulağıma ilkin düşen nağmeden,
Başlamıştı vaktin seyri gölgeden.
Bir isimle girdim cihan mülküne,
Son selâm bekliyor şimdi perdeden.
Gözlerim derinde, yorgun u bitâb,
Her biri bir kuyu, her biri serâb.
Alnımın çizgisi demlenir her gün,
Sanki her bir hudut bir başka kitâb.
Seher vaktindeyim, kalbim pürmelâl,
Her nakış yüzümde ayrı bir suâl.
Nice şair geçti bu yoldan evvel,
Her nefes sırrında saklı bir hayâl.
Nâr çiçekleri açmış sabah vakti,
Bir kere daha görsem o gül tahtı.
Aynada kendime baktım bu sabah,
Her çizgi bir ırmak, her ak bir mâzî.
Nice şair geçti ömrün bâbından,
Nice dîvan düştü devr-i târihten.
Bir nefeslik ömrü var Oğuzhan'ın,
Belki bir mısrası kalır nâmından.
Kayıt Tarihi : 21.11.2024 14:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Her nakış yüzümde ayrı bir suâl.
Nice şair geçti bu yoldan evvel,
Her nefes sırrında saklı bir hayâl.
Nice şair geçti ömrün bâbından,
Nice dîvan düştü devr-i târihten.
Bir nefeslik ömrü var Oğuzhan'ın,
Belki bir mısrası kalır nâmından.
Şiirinizi beğeniyle okudum, eyvallah.
TÜM YORUMLAR (2)