bu duvarlar silkindikçe kireç tozu
paslanmış çivi ve de maruzat
kalabalığına düşünebilme yetisi tanı
ömrüne dişili, erkekli çoğul ölüm artık
çoğalt gözlerini
tut topla bir şirkten diğer şirke yuvarlanmış kafatasını
sonra arala beynin perdesini
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Hep bir adım ötesi sevmek bir adım ötesi özlem ve bir adım ötesi kirpiğe düşen kireç tozu...
Kalemin güzelliğini kutluyorum deniz.
Sevgiler..
belki yalnızca boyanabilir oluşuyla ilgileniyoruz duvarların.. oysa kazdıkça her defasında bir başka renk ve bir başka iz yok mu geçmişten gelip ayaklarımıza dökülen...
''silkindikçe kireç tozu
paslanmış çivi
ve de maruzat ''
-kutlarım deniz hanım.. çok güzel bir şiir.. saygılarımla..
ve arala örtüsünü beynin tut, çek, çıkar
bir şirkten diğer şirke yuvarlanan kafatasını
en son noktasına o sonun
kaçta kaç uğraktı ellerin
kaçta kaçı senden bu uçurumun
anlamlı bir eser okumaktan zevk aldım kutlarım
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta