Dur söyleme
söyleme ben diyeyim
Hangi acı sağnağıydı
beynini kırbaçlayan
onca yaşanmışlığın ardından
bir kasırga yağmur getirdi
kavletmek gönül düşü olsada
en ilkel dili konuştu zaman
ateşten nehirlerin getirdiği fikir
yakıcıdır, denize ters akan ırmak
gül kime tutsak, kime tutsak can
kapıda tanımadığın bir akşam
çekip gittin uzaklara suskun
gri bir belirsizlikti uçurum
bir alevdi saran teni
her çiçek kendi toprağının ecesi
bir yaşamdı paylaştıkça çoğalan
ölüm ırmağinda akan kan
geçmişe ait ne varsa yakıp yıkan
parçalanan, kaybolan yıldızlardınız
bakışlarınızda bize o
vişne lekesini bıraktınız
gece ağırlığınca inerken pencereye
gönül çizgisine düştü karanlık
yol vurgunu yürek titredi
yankılandı uzak mevsimlerin yası
duydum geceye karşı söylenen
o yanık sesi
bilmedim denizin ihtiyar yüreği miydi
çırpınan sen mi?
Kayıt Tarihi : 31.5.2005 10:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ayten Demirağ](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/05/31/asosta-bir-dolunay-vakti-rembetiko.jpg)
Mürsel Adıgüzel
Mürsel Adıgüzel
Mürsel Adıgüzel
Mürsel Adıgüzel
Mürsel Adıgüzel
TÜM YORUMLAR (6)