Bî-kes yüreğimden akar ,
Sicim gibi kan.
Saadetimin bedbahtlığı oluklar,
Çağıl çağıl kızıl kan.
Zifiri mertebelerin mazbataları,
Ey kırmızı kuşak safsataları.
Bir yaz nidasıydı belki o nâif fırtına .
Mevsimlerin döngüsünün hipokrat yemini gibi ,ne çok sevdim seni.
Kalbimde sanki yüzün vardı .
Şavkında güz kırıkları.
Ne farkederdi yolculuklar.
Daima sana zimmetliydi denizler ve dağlar.
Duydum ki vazgeçmişsin bizden
Zamanın fecrine dalan gözlerin
Maviliklere vakur bir yelken
Denizlerin hürmetine
Susturursun dalgaları
Figânlarda feriştah olmak
Kuyulara ninniler söylüyorum
Aziz aklımın cuntalara tövbe ettiren heybesinden
Tavşan çıkarıyorum Alis'in bebeklerinden
Yine harikayım diyarları ıhtırdım
Nedense mani olmaz
kadırgalar..
Solumun tufanında
dökemediğim incilerim..
Titreyen dudaklarımda
yine aheste bir devrim
Rahmet yağıyor semaların huzurundan.
Yıldızlar kıyamda.
Bereket ve iyiliğin şavkı Muhammed Mustafa.
Nurlar yağdırıyor "ikra."kelamları.
Ey gülleri yadeden tespih.
Ey kıblenin aydınlığı.
Havsalamda rap rap sesleri
Dirençli bir demokratın
devrim söylevleri
Sanki nutuklar karaborsa ,
Kürsüler sereserpe
Aklıma lâhit olamazdı
serçeler,
Elveda gözlü güvercinlerin
sabrıyım..
Martıların kanadında
Görkemli vedaların saadet zincirlerinde,tunçları erittim.
Bazen volkan oldum ,öfkemin şavkında ..
Nezaketli bir Afrodit' in kum saatlerindeki dramına buselerimi bağışlarken ,
Sevişmek cendereydi aslında .
Bilmezdim basiretli dudakların yumuşak aforizmalarını .
Kendimle çelişip ,yüzüne yüzümü sürer ,
Ellerin sanki ok
Kalbimin mecrası
gözlerindir..
Her dem taze bir
yemindir dudakların.
And olsun dokunacağım
Şiir başka bir şey.