Aslı Kurukaya Şiirleri - Şair Aslı Kurukaya

Kirpiklerinin mazeretine
sığınır,düşlerimin kuşları
Her satır başında büyük
harfle başlarım .
Her şiirin gizeminde
Aslında kitaplar duraksadı.

Gecenin mor kıvılcımlarında
Yıldızların dağınıklığı
Salaş çehrenizin hayranı aynalar
Cihad modunda alaturkalar
Eski Dünya' ya hemhal dimağınız
Tozu dumana katan ..

Evveldi,
Çok eski zaman ,
Vakitlerin durlandığı
Kal_ú bela demlerinde
Bir Şiir Anne vardı ,
Masalların çılgını ,

Nüktedan gülümsemden
öğrendiniz ..
Ağlarken yas
tutmamayı..
Zevkinizi kırbaçtan
geçirdim uluorta.

Şiir muallakta !
Sanki dönmüyor devran ..
Yalınayak mısralar..
Perdesi patlamış vezinlerin
oyuncağı ..
Kırık salıncaklar

Aslında yalnızlık senfonilerinin basit notalarıyız da ,sözde seranat yapıyoruz,düşlerimizin kırmızı çizgilerine..Sözde mavi gülüyormuşuz,denizler şatafatımızdan bıkmışlar. Sanki kumdan kalelerin tapusunu bize bağışlamış rüzgâr.Kasırgalara mütercimlik ediyoruz.Çünkü acının dibinin soyağacında ,kurumuş yaprakların ecdadıyız. Kime kada tutuyoruz ,aklımız kaç milyon?! Duvarların buz beyazında ,zifiri hürmetin sancılarıyız. Ay kırıklarının kürsü yeminlerinde ,savcıyız, kırılmıyor nedense kalemimiz.Çünkü esnek cisimlerin şühedasıyız.Aslında paramparçayız da,lügatımız bütünleşmiş mesamızda. Mesaj veriyoruz bebelere,emziklerini ağızlarından alıp ,süt damlatıyoruz dudaklarına.Nasıl da mutlu oldular ,lâkin hiç gülmüyorlar, kıyamet saflarında şiircilik ediyorlar.Sonra ben ağlıyorum,tavanlar tanık.Yıldızlı gece lambasına bir kırlangıç konuyor.Sığınıyorum kanatlarına,yine O' na sığınıp kasırgaları sakinleştirip ,kirpiklerinde uykuya dalıyorum.Arkası yarınlara martaval hazırlıyorum..

Rezalet olurdu
karşılaşsak
Kız kül yutmaz bakire
Kurşun gözlerin
meftunu suskun
Vakur oğlan

Işığınızdan gözlerim kamaştı,lakin azizdir benim karanlığım.

Bazen hatırlarım Dünyalı olduğumu , size el sallarım .

Hep başkalarının partizan yaralarına çaputlar bağlıyoruz..
Dilek dilemiyoruz yıldızların mat serenatlarından.
Şah ediyoruz, Şahmeranı ,zülfikâr kanından.
Ve pıhtılaştırdığımız o kırmızılardan dalıyoruz uzaklara..
Damla damla bereket yağıyor ,şakaklarımızda yine o kutsal migren.
Diz çöküyoruz ,mütemadiyen diyoruz ,

Berât günlüklerinin sırrına ahvaldir,kurtuluş mucizesi.
Keferenin şeceresi okunmaz.
Şeytanı taşlayamaz putperestin ilmi.
Ebabil kuşları aşkına ,dolu dolu gözlerimin fecri.
Kanla abdest alanlar,siyonizmin baltaları.
İslâm' ın kılıcıdır ,ilâhi adaletin yaftaları.