Aşkın Rüzgârına Direnemez Yar Gelincikler

Kendi gölgemizin çardağında bulduk birbirimizi
Ve o gölgeli yalnızlıkta sorguladık dünlerimizi
Hayal tacirliği diyorlar adına aşkı düşlemenin
Gözlerin kahve telvesi, dudağında hüzzam çiy
Beni çiz diyorsun bembeyaz bir kağıt üzerine
Ellerimi yüreğime bağlamışsın nasıl çizeyim! ..

Sen benim yüreğimi sarmışsın gövdenin kanadına
Ben dünde yıkılan köprülerin omurgasıyım sende
Sayfamda seyyah hüzünler, ölümle dans bahane
Çözümsüz yakarıların fırtınalarına tutuluruz az sonra
O çok korktuğun sözcükler dile gelir yüreğinde
Çiçekli bir menzil olur aşk, tutunursun ellerime.

Diyorsun ki; ‘Katma beni selinin önüne, yol ver gitmeme’
Hıçkırıklı bir sevda kanarken ellerinde, giremem yüreğine
Diz boyu bataklıktır korkuların, sürükleniriz sarı denizlere
Susuşlarındaki çığlıkların asi dallarına as beni, sevilerinle
Unutayım yaşanmamış yarınları, uyuyayım kadın dizinde.

Bir yürek hıçkırıyor ellerinde, korkuların diz boyu karanlık
Seni düşündükçe titrer yüreğim, umutlarıma çöker aydınlık
Adını biz koyalım suskuların, coşkunun adresi olsun samanlık
Mutluluğu göstersin saatleri, barınmasın ruhumuzda yabancılık
Tüm yaşanmışlıkların adına biz olalım, kıralım içimizdeki fayları
Sokulalım birbirimizin tenine, çıkaralım içimizden en tiz çığlıkları.

Can bulsun gelişinle ömürsüz aşklar, ömürler filize dursun seninle
Ormanlara dikelim hoyrat yaşanmışlıkları, ucubeler dönsünler inine
Unut mevsimleri üşüten aşklarımı, çıtkırıldım bir düş kanasın geride
Delirmiş bir yürek olayım, sonbahar rüzgârları götürsün bir yerlere
Adı hazan olsun gözlerinin, seni gizleyeyim asırlarca eklemlerimde
Sen ol bu denizlerdeki rotam, kutsal bir emanet gibi gizlen içimde.

Yüreğimin fay hatlarındasın işte, uzandım aşkla kenetlenmiş ellerine
Dinle göğsümün gümbürtüsünü, çözsene dillerinle yüzyıllık iplerimi
Teninin alevi vuruyor ozan bağrıma, tanımlasana şu hissettiklerimi
Ömürsüz yağmurca bakma yüzüme, as gülüşünün darağacına bedenimi
Kokunun cennetinde kaybolayım, alabora olayım istersen denizinde.