Aşkın Mevsimleri Bulaştı Yüreğime Dilgül

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Aşkın Mevsimleri Bulaştı Yüreğime Dilgül

Aşkın baharı bulaştı bütün yeşillikler, çiçekler, kokular, esintiler sen oldu.İçimde seyyah gibi geziniyor aşk baharından her şey.
-Şimdi içimde kalmış hazanın sararmış yapraklarını temizleyecek gözlerinin sözlerindeyim.
-Gözlerin konuşur, aşk diplerini gösterir yanında olmak için.
Gönlüm valizini hazırlamış yoluna gelişlerde. Hissediyor musun
Yüreğinin parelenmişlerinde.

-İçimdeki en uzak sen değil ben olmuşum. Bu gönül
Seyyahının gül kokulu heybesinde senden renklenmiş düşler.
-Düşleri de düşe, yatağa atan özlerim var. Beni özümden taşırmısın sana bulaşmış güzel yaşamlara.

-Esrik bir güncenin ortasında kendimi tanıştırır mısın bu seni seven, isteyen, bekleyen, ruhunun en özel vitrinine asan beni.
-Bulaşmışım değer verdiğin tutkunun işlemine. Dil ile dilin arasında mecralarımı taşır meşhurluğu emziren dairlerim.

-Hey gidiciliğin hey sizi gidicilerin gıdıcısıyım. Beni sevda yüreğimden gıdıklayıp durma öyle.Öyle kadınsılığın son atomlarını üstüme atıp üstsüz hayallerimi perma perişan etme.

-Perişanlığımı görmelisin Dilgül. Sen ile sen’de k’alanların eşruhunda filizin yetişiyor .Bir bahar sonesi olarak okunuyorsun
Sevda başlarımda.
-Tut elimden ki dilim seni götürsün aşk iline. Isıt uzun bir kışı yaşayan sevda derinliğimi.
-D’ağlara k’ardelen olan aşkın mücrimiyim. Dilgeşliğimi görmelisin.
Yüreğin toprağını çatlatıp gün yüzüne kavuşmak, sıcak düşlerinde güneşinle ışıksal demlere gitmek.

-Kavuşmak kendi kavuştaklarında kavrulurken ben hangi türkünün sesiyim. Beni hangi güzel türkünün sözsüz; ama senli namelerinde aşk toparlar.
Ne zaman ki bir türkü dinlesem türküler önce ağlar, önce ağlatır, önce bağlatır, önce içimde senli suları akıtır, önce yakar bilesin.

*Düşlerime kadar yanarım.Kaknus gibi kendi küllerimden, özlemlerimden, senli hayallerimden, bir sözünden, ince süzüşünden ve hep benim oluşundan yeniden dirilirim.

*Kuşanırım sazında, yanında dinler beklerim en sıcağımda kalmanı. Bir türkü gibi , bir türküyü aşar giderim.

-Senin gibi birini bulmak hangi kıymetli taşın özeti ki? Bu kıymetler üstünde üstsüz gerçeklerimi serdim.
-Bütün çıplaklığı ortada kaldı senli hayalimin. Sendeyin, sen hangi sen’i taşıyorsan seneme.

S’onsuzluk dediğin şey, şey şey dediğimiz her şeyin içinde mi bilemedim .

Özlemin tutkularıma kelepçe taktı. Benlerime kadar işlendi her şeyin.
Aşkı ateşe, ateşi aşka meftun kılan senden kalışın adıydı bu kelepçeler.
-İçimi yakarak sıcak düşlerine hapsettiler. İçindeyim, dışına gün’eşlerim yansımakta.
-Bırak gideyim, en uzak kendime.Bırak gizemi ağlatan özlemlerin Kel Oğlan’ı olarak masalına gideyim.
-Sen yürek devletindeki padişahın kızısın. Bu yüzden önce bu aşkın Kel Oğlan’ı olarak hor görülüp dışlanacağım.İmkansız gibi yakılacak her şeyim.
-Yalnızlığıma sargılı sözler beni getirecek sana. Yaralı bir aslanın pençesinde dizelerime dokunacak her şey.
-Henüz dokunulmamışlarımız var. Şiirden öte ,aşktan ve bizden öte güzelliklerin dil gölgesinde sessiz harfler gibi dışımda sessiz, sesli harfler gibi içimde sesli konuşacağım sana.

Yüreğimin her yeri durak oysa dur duraksız sana geliyorum.
Padişahın peri kızısın kendi duruşunun sarayındasın. Kendine aitlerinin dairesindesin.
-Ortasında kalmışım.Ah aşk başım ağrıyor Dilgül. Aspirinin var mı ki?
-Ya da özlemleri eritecek bir sözün, bakışın, aşkı yakışın.
Daha kaç bulut senli hislerimi örtecek .Yoksa kümülüs sen misin ? Çek şu bulutlarını uzak kalışlardan.Hislerimi örtmesin sensizlik.
-Bir sen diledim bu kentin metruk hayallerinde bunu da çok görme gari.
Suyun semasında her şey.Her şey ıslak düşlerin arasında. Damla damla içimde çoğalıyorsun. Bir öpücük arası yağan yağmurun sözsüz gökkuşağı gibi aşk kuşaklarımı taşıyorsun renk renk.
-Renkli hayatların ortasında bütün renklerde senin adın.

Aşklar küresel iklim gibi renk değiştirdi. Hangi yazgının iklimindesin.Bu sıcak mevsimin neden sevgi hasılatlarımda.
-Neden yoksun şimdi. Şimdi bile sordu seni.
-Sensizliğin avuçları açık. Dualarda gibiyiz. İçsel bir isteyişin
Vurgulu hayaliyim.Yükleminde sustum. Sevgine özne olarak özüne cümle kaldım.

*Bu cümleyi taşıdım sen yokken yanımda. Bu cümlenin yüklemi olarak özlediğim demleri taşır mısın Dilgül.
Biraz yaklaştırır mısın biraz yakınlaşmış yaklaşımlarını? Yüreğinin en bilindik yerindeyim, sana geldim, kendimi sende almaya geldim.
Bir adım sen….Bir adım da sen at Dilgülüm.

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 18.5.2012 12:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Aysegul Çolak Kalayci
    Aysegul Çolak Kalayci

    Nasıl bir aşk bu diye sormuşsun?
    Herhangi bir adama, herhangi bir yerde duyamayacağım türden.
    Bu yüzden sana sakladım yanağımdaki küçük çukuru.
    Yorulduğunda ben de uyu..
    Gözlerinin içine her baktığımda
    güçlenen kendimi özlüyorum ve en çok gözlerini.
    Çünkü artık sancıyor her bir yanım, omuzlarım ağrıyor,
    unutmak istediğim her şey zamanla karşıma çıkıyor.
    Kaçmak çözüm olsaydı en çok saçlarına saklanmak isterdim
    ama beraber savaşmanın güzelliğini duyumsayabiliyorum.
    Gel...!!
    Orda mutlu olduğunu biliyorum ama inan bencilce değil bu isteğim.
    Susma. Kelimelerin, senin ayak izlerin.
    Nereye gittiğini bulamazsa ölür benim ellerim..!!!

    kalemınız hiç susmasın sayın şair...

    Cevap Yaz
  • Safure Yıldırım
    Safure Yıldırım

    Çok farklı tarzınızla,değerli çalışmalarınızdan dolayı kutlarım.Yogun imgeler içinde ben kayboldum, sizin verdiğiniz emekte ben yoruldum,bir çok çalışmanızı okudum sanırım beni aşıyor,anlatılmak isteneni yakalamak için bu kadar uğraşmak beni aşıyor.Ama bu da sizin tarzınız,kutlarım,başarılarınızın devamını dilerim.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Hayrettin Taylan