Aşkın Kırık Camlarından Sızan Hüzünü

Huban Asena Özkan
128

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Aşkın Kırık Camlarından Sızan Hüzünü

Bir akşam üstü, güneşin son ışıklarıyla yıkanmış bir odada,
Senin gözbebeklerinde kaybolan sözcüklerimi aradım.
Belki de aşk, tam o kaybolduğum yerde başladı,
Çünkü ben suskunluğumu bir şarkı gibi söyledim, sen ise dinlemedin

O akşam, rakı şişesinin dibinde kaybolmuş gülüşlerimizle başladı her şey
Benin dudaklarımda asılı kalan sözler, senin avuçlarında eriyen zaman,
Ve aramıza gerilen o incecik sessizlik, çatladıkça içinden sevginin sızısı damlayan.

Meşk dediğin, ellerimizin arasından süzülen kumdu, ne tutabildik ne de bırakabildik .
Çünkü her tanesi bir anıydı
Senin dudaklarında kalan rakı izi, benim parmaklarımdaki mürekkep ,
Ve aramızda gerilen o sesiz ağ, yaktı içimizi

Gecenin ortasında, bir deniz gibi kabaran yalnızlığımı
Kıyıya vuran iki balık gibi avuçladım.
Sen solungacında tutkunun tuzunu taşıdın,
Ben pullarımda üzüntünün sarsıntısını.

Meşk dediğin, kâğıda dökülmüş bir yara iziydi aslında
Kalemle değil, yüreğimden sızan kanla yazıldı her mısra,
Senin gözbebeklerinde okuduğum şiirler, benim çenemde kilitlenen sorular,
Sonra her suskun an, bir cam parçası gibi battı içimize…

Kırgınlık, bir ressamın paletinde karışan renkler gibiydi.
Sen maviyi çaldın ben siyahı
Ve boyadıkça duvarlarımızı,
Çerçeverimiz daraldı sığmaz olduk içine

Karanlığın ortasında, denize benzeyen bir masada buldum seni
Saçlarının dalgalarında boğulan sorularım, ellerimde gözlerimin can kırıkları,
Aslında aşk, bir martının kanadında taşınan çığlıktı,
Düştüğü yerde, kumların üstünde, iki bedeni birbirine gömen…

Kırgınlıklarımız, bir sarmaşık gibi sardı içimizi
Ben susarak büyüttüm yapraklarımı, sen konuştukça budadın,
Ta ki yaprakları sararana, gölgesi geceyi yutana dek…
Ve muhabbet dediğimiz o kırık çeneler,
Artık birbirinin dilini değil, acıyı çiğniyordu…

Hüznüm bir duvar saatinin tik taklarına karıştı,
Sen o sesleri yastıının altına biriktirdin
Ben zamanın içinde eriyen mum gibi döküldüm sıcaklığına
Sonra katılaştım gecenin soğukluğunda

Şimdi aynı evin içinde iki ayrı odadayız
Gölgelerimiz birbirine deydiği anda yok oluyor,
Ben sustum için değil, suskunluğumu taşıdığım için ağırım,
Sen konuştuğum için değil, sözlerim boşluğa düştüğü için hafif
Ve aşk ikimizin arasında sallanan bir salıncak
Birisi itiklerse öteki düşecek.

Huban Asena Özkan
Kayıt Tarihi : 9.2.2025 17:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!