Aşkın İkramiyesi Sen

Dünyadaki her şey güzelliklerin haritasında.Sen haritanın neresindesin?
Hangi güzelin başkentisin?
Hangi güzelliğin tümlenenisin.
-Yaşadığın bütün olumsuzluklara rağmen sen kaderine şehir, kederine köy, sevenine metropolsin.
-Senin gözdelerinin tamlamalarında son bir halka uzar gider .

* * * * * * *
Senin, en azından azımsanmayacak kavli olan ruhun istendiklerinde ömür torpilin var. Vardır sana yazılan bir güzel.
Vardır seninde gecelerine yazılan bir yıldız. Gecenin iki hece olması tesadüf mü?

Önemseyiş manzumenden hayata dair öyküler çıkması tesadüf mü? Senin öncelerinle ,seni önceliğine alanların kapsam alanında ne kadar huzur zuhur?
-Bir bilenden, bir bilinene ,bir sevmekten ,bir sevmeye, bir istemekten, birini istemeye meyilli dünyanın hangi tanımı sendendir.
-Sen özelsin,bunu hangi özelin bilir.

* * * * * * *
Yaşamın kendi istediklerinden akan selin kirli suları senden mi yoksa istemediklerin mi bilmiyorsun.
-Yaşam bilmediklerimin deresinde akar, ıslanır, kurur, akar ; ama seni bulur önce huzur,sonra hüzün.
-Hüzünle, huzur çok yakın harfler, çok yakın hecelerden ibaret hiç düşündün mü ki yar?

...Tutulmaz bir zıpkının yeni aynası sensen.Sana taranan benim yüreğimdeki uçları kırık arzu tarağı kimin?
-Dökülmüş saçlarımın “Dök’üyüm ,Lordlar kamarasında sana baktım,seslendim.
Farkında oluşunun ol vakilerindeki vakinivist benim. Bahtının tarihini yazdım.
-Talihimin Piri Reisyim. Seni pafta pafta çizdim, ruhumun atlasında sana yemyeşil güzelliklere boyadım.
-Seni istedim kendimden. Acep bir ömrüme boyasam saklı kalır mı ki sevgilerim.

-Ben seni sevdim, budur aşk .
Senin sevmen ikramiye.
* * * * * * *

Sen, önemlerinin piyangosuyum,senin çektim onca güzelin arasında.
..Bu bir ben buluşmasıdır.Sense bileşen, içime , sevgime, istemlerime karışansın.

* * * * * * *

-Önemliden önce gelirdin.
Seni beklemenin bikri ruh tecimeniydim.Seni kendi sevgi panayırımdan alıyordum.
- Önce kendimi sevmekle başladı seni sevmek. Seni seven kendimi de sevdim .
Kaybetmenin meteliğine kurşun ata ata, uzak kalışlarının on ikisi ola ola aşka hedefinde kaldım yar.
Vazgeçmenin vavlarında vahalarım uzar.Senli nehirler akar Nil yerine.
Leyla’nın sol göğsünde kalma bir atışın sıcak iklimi sarar seni.

Seni kazanmanın son lügatini yazdım; ama kaybediş lügatini aşıklar yazamaz,kader yazar.
* * * * * * *
Vazgeçmek ile aşktan geçmek arasında kurulu kurlar, surlar seddini aşmak yetmiyor.
-Bir arayışın adına güneş olmak, güneşten önce sevdiğine doğmuyorsan aştıkların isimsiz çabaların çapasıdır. Hasat bekleme aşktan.

* * * * * * *
Sensiz bir denizin sonsuzluğuna atıldım.Gemin battı, yüzme bilmiyorum.
- Yaşamak da istemiyorum belki ; ama sen varsın diye kulaç atmaya başladım. Senli bir karanın hayaliyle sensizliğin sahiline geldim.
- Islak saçlarını okşamanı bekledim, narin ellerini aradım durdum.

-Sunni teneffüs edecek bala tat veren dudaklarını aradım ; ama yoktu.
-Titrek bir dünya gibi kalakaldım.Kalışımı sevdim, senin için yaşayışımı sevdim.
-Sen ile sen gelmeyince ıssız bir ormana, oradan hiç çıkılmamış bir dağın zirvesine çıktım.
- Yolda Ferhat’ın kabrini gördüm. Dua okudum.
- Mezar taşına, her aşığın aşkı, her aşka aşk değildir.
Her aşık, aşkına büyüktür. Yanı başında Şirin yatıyordu. Onun mezar taşında
Kadın kendini sevecek birisi için kadındır.
-Kalakaldım. Ferhat’ın deldiği dağdan çıkan ırmağa girdim. Ve bil ki artık yıkanmış bir aşığım. Benim aşkım sudan da berrak. Hiç çıkılmayan , hiç bilinmeyen yemyeşil ormanlarındayım.
- Balta girmemiş ormanlarında nice güzel kumrular, serçeler, kırlangıçlar, aşk kelebekleri gördüm; ama kördüm, sağırdım, dilsizdim, sensizdim, senindim .
-* * * * * * *

Haayali ağırlığı vardı; ancak seni taşıyabiliyordum.

“HADİ” şair…
* * * * * * *
HADİ aşk dizelerin dizlerindedir. Diz dize olmak için içindeki dehlizlerin sonuna güzel umutların ummanını bağlayın.
-Aşk bir ateşe ram olmaktır.Senli bir dağın en tepesinde, en seninde ateşim çıktı.
-Ateşimi almanı istedim,buzul ve bozulmamış isteklerinle.
Yar; ile sersene olmanın kıvılcımları arasında erimesini istedim buzullarını.
* * * * * * *
Beni görmüyor olman, ben seni görmüyor anlamına gelmez.Aşıkların her yerde gözü vardır. İçimdeki gözlemevinde gözlüyor seni aşk.

Seni sevdikten sonra aynalara kaldırdım.Sensin aynam, sende taranıyor her demim.
-Seni tanımak için, seninle olmak için aynalar çatlatmak gerek. Seni tanımanın yansıması böyle olmalı yar

* * * * * * *
Dünyanın en güzel kızı en sevdiğindir.
Mükemmellik ikmalini yükledim sevi tırına.Uzun bir yolculuktayım. Önce bensizliğin yükünü taşıyorum. Önce kendimi bulmayı, önce seni seven kendimi taşımayı yükledim.
- Yüküm yar
Yolum yar
Solum yar

* * * * * * *

Kimsen yok...Kimsen yok…
Kimsesizlerin çok kimsesiziyim.Çok bilinenden,çok bilinmeyene aşk denklemi oluyoruz.
*Umurlarımızda aynı yürek çırpıntısı
BEN? ....Hangi bensem,hangi benden geçişleri yaşıyorsam.O ben senden daha Ben…

SEN? ...Hangi seni aşıladıysam aşk ağacına, dallarında güllerin açılır.
Tutkunun kokusundan hep Sen ağacının gölgesindeyim. Hep sen ağacının tatlı meyvesindeyim.

Bu çağırışlarımın çağıldamasını duy yar…
Seni önemsemenin öndeyişiyim. Seni istemenin istek kipiyim.

Seni beklemenin miriyim. Mordan öteye, öteden de metafizik renklere yeni bir renk oluyorum.
- Tinsel bir rengin aşk kırmızısıyım.
- Senden sana yakın, benden bana uzak bir akışın su haliyim.

* * * * * * *

Benden, bana uzak kalışlarının kalaycısıyım.Ferhat’ın,Mecnun’un, Kamber’in, Romeo’nun aşk çeşmesindeki ab-ı aşk içerken paslanan “Tası” kalaylıyorum.
-İlk kez seni kana kana içeceğim böylece.

* * * * * * *
Dünya güzelden de güzel, ve güzelsin ve özelsin.
Yaşamak için sen yeter,seni sevmek yeter gerisi ikramiye seher gözlüm.