Aşk yolunda kalifiye hayat işçisi gibiyim. Önüme konulan ekmekle doymaya çalışıyorum fakat her geçen gün açlığım daha da büyüyor.
Dinliyorsan …
Aslında bu bir beyinsel süreçti. Aşka itiraz etmeme neden olan bütün birikenler. Kendimi koşullandırmak suretiyle duygularıma set vuruyorum.Yüreğimde taşıdığım tüm anlamlara rağmen. Bir sitem başlıyor kime olduğunu bile bilmediğim.
Yüreğime haksızlık ediyorum. Benim için gereksinim olan her şeye istemiyorum diyorum. Farkındayım yüreğimi yeni yelkenlere açma zamanı çoktan geldi. Hayat tesadüfler toplamı diye mırıldanırken, biliyorum ki hayat aynanın yansıtmasıdır. Aşkı yaşamayı ve yaşlanmayı,gözlerimi aşkın gözlerine sürmeyi ne delice istiyorum. Fakat daha fazla denemek ve yanılmaktan korkuyorum. Zehir, zehrin panzehiri olmuyormuş kimi zaman. Yeniden doğmak istemiyorum.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman