(Tasavvufi, derin, ezeli bir dilde)
Ben, varlık harmanında bir toz iken,
Elif gibi doğruldum aşkın önünde.
Ne yön kaldı, ne mecra, ne ben,
Şems dokundu, yandım özümde.
Yunus gibi sevdim ben seni,
Ne kaftan isterim ne taç başıma.
Kendimi hiçe saydım adımda,
Sustum, aşk düştü dudaklarıma.
“Enel Hakk” diye haykıran değilim,
Ama bilirim, her can Hakk'a yürür.
Yusuf gibi atıldım kuyulara,
Her gece bir rüya, her sabah bir ömür.
Ey aşk! Sen ki nefsin celladı,
Tenin içinde dönen bir sema.
Kandilim sensin, pervane ben,
Ayrılık sende, vuslat da sana.
Gör ki beni, benlik eridi tende,
Ne kulum artık, ne sultanım ben.
Bir bakıştan bir ömür yandım,
Sükûtumda bin kitap gizli, ey dem.
Sonsuzluk çizilmiş alnıma harf harf,
Elif’ten başlayıp sana dönerim.
Aşk dedikleri, bir devrim içte,
Her harfini yakar, ama yine severim.
Kayıt Tarihi : 18.6.2025 07:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!