bir fırtına getirir kimsesizliğime arkadaş seni
ardında yalnızlığın hüzzam melodileri vardır
renkleri soluk sonbaharlar gibi derin hüzünlere gebe
yağmur damlacıkları toplanır hikâyelerin faslına -ey
tekerlemelerin sultanı aşk, ne demeye bu kadar zalimsin?-
bir mim koyar sual ederim her bir kadim mesneviye
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim