Aşkın Dört Mevsimi Şiiri - Şahbettin Uluat

Şahbettin Uluat
501

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Aşkın Dört Mevsimi

Önce,
Kağıda dökülen ya da dökülmeyen şiirler yazılır,
Mahalleye taşınan,
Ya da,
Okula gelirken, okuldan çıkarken,
Ders aralarında,
Karşılaşılan
O yabancıya.
*
Saçlarının rüzgarla dansı anlatılır.
Dişlerinin güneşle öpüşmesinden doğan ışıltı.
Giysilerindeki gönül çelen
Renkler ve desenler,
Yürüyüşü, duruşu,
Gülüşü anlatılır.
*
Sonra
İlk tanışma, ilk konuşma için şiirler yazılır,
İlk çiçek verme,
İlk koklaşma,
Onu düşünerek geçen uykusuz geceler,
Onunla yaşanan güzel saatler anlatılır.
*
Gün geçer, devran döner,
Sıra başka şiirleri yazmaya gelir,
Biraz kıskançlık değer kalemlere,
Biraz öfke, biraz kırgınlık,
Acıların düğmeleri bir bir açılır.
Kadehler kırılır,
Şarkılar yarım bırakılır.
*
Ve bir gün,
Kopar, düşer yaprak,
Mevsimi gelmişse,
Yollar ayrılır.
*
Geçmeyen ne var ki!
Zor zamanlar da geçer.
Bu kez,
Uzun uzun denizlere, trenlere, uçaklara bakılır,
Ona benzeyenlere bakılır,
El ele okullu gençlere,
Çocuk arabasıyla yürüyen çiftlere bakılır.
O gittikten sonra tuğla tuğla örülen,
Duvarlar yavaş yavaş yıkılır.
*
Gözyaşları sonbahar içindir artık.
Kış gelmektedir.
Hazırlanılır.
*
Gün gelir,
Her şey bir masal olur.
Uzun kış gecelerinde,
Torun, torbaya, çoluk, çocuğa,
Bir yakın dosta,
Meyhanede aynı masaya oturmuş bir yabancıya,
Başkasının hikayesiymiş gibi
Anlatılır.
 
24.07.2011 08.40

Şahbettin Uluat
Kayıt Tarihi : 15.8.2011 10:18:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Şahbettin Uluat