Aşkın diliyle yutkunamıyorum artik

Faruk Íremet
25

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Aşkın diliyle yutkunamıyorum artik

Hepimiz bir korku sahibiyiz, kalbi kırılan, gönlü yaralanan, yarını bilinmeyen
göçmen kuşları gibi daldan dala, mevsimden mevsime gönlünü ödünç veren
kendi dilini arayıp bulamayan, buluncada kucaklaşmasını bilmeyen, ötemeyen
eski aşıklar gibi kaybettiğine ağlayan, yarını şimdiden bulamayan yaralı gönüllerdir
anlamı olmayan, uğruna şimdi çizdiğimiz renksiz resimler...

haydi öyle olsun, bu hikaye burda bitsin, bir daha yazılmasın adına nağmeler
veya kalemimden sana itiraflarım, bu itiraflarım kime adanmış son sahneydi,
dağıtmıştım anlayacağın odam gibi usumu, 'nasıl olsa geçer zaman' dedim, unuturum
seni alıp gider, beni üzerek ve süzerek Öresund köprüsüden, boğazına Atlas Okyanusunun
sen gülersin ve dersin 'bak ne duruma düştü dağlara sığmayan bu adam...'

aşkın benimle sarhoştur güvertemde, sarhoşuz seninle öpüşen sokaklarda
'sarmıyorsan yaramı, gülme bari halime' bu yarattığın eser, tarihi eser değil...
kabulenmesende senin eserindir artık, yüreğimi burkan bu renksiz hüzün
Baltık Denizine yelkeni açmışız saçlarınla, koynuma almışım rüzgarını
senin şehvetinle yaratığın ilizyon, benim sahibi olmadığım yanılsama dünyamda

düğümlenir boğazıma o efkarım, adını söyleyemiyorum artık
okuduğum kitapları kapadım ardı ardına, bulamadım hiç birinde cevap, yaptığına
bu senin yıkılan dünyan değildi, bu benim yıktığım, kendi dünyamdı
seninle alakası olmayan, yaratamadığım, senden uzak duran
oydu işte bardak misali kırılan yüreğimde, benden arta kalan, sevişen korkuların.

bir bardakta benim yerime iç, bende sarhoş olacak hal kalmadı
son bardağımı kalbinden yudumladım, bu beni iflah etmez artık
sustum bir daha haykırmamak için, kokun yalarken tenimdeki son emanetini
kimse beni bu halde görmesin, sende görme...yüreğimi sana besledim
kuşların kanadına bırakacak sevincimde kalmadı artık, onu sende unuttum

bende artık senin gibi, bu yaşama, kader diyeceğim...ve tüm yalanlara
vuruldum ne olursun sus...bir şiir daha yanaştı göz yaşlarıma
aşkın diliyle yutkunamıyorum artık, alışamadım geceme inen perdelere
ismini ve yüzünü unuttuğum tüm gönlümün mahkumları, eski aşklarım
sizden şimdi özür diliyorum...tüm tanınan tanrılar ve tapınakları önünde
çünkü ne yaşadığınızı şimdi anlıyorum...ben de yaşayınca aşk denen zıkkımı
filmin son sahnesini senin için feda ederek ve 'hoşça kal yaban çiçeği' diyerek
kalbimin kapılarını kapadım seninle...seni anlatamayan renksiz resimlerinle

Faruk İremet
08.12.2013

Faruk Íremet
Kayıt Tarihi : 13.1.2021 20:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Faruk Íremet