Acıların en büyüğü aşk acısı
Sancıların en derini ayrılık sancısı
Değil işte, değil efendi, bildiğin gibi değil
Bazı acılar var dilsiz, tarifsiz ve kimsesiz
Aşk iksirmiş büyülü
Cesaret verirmiş içene
Can önemsizdir, canan diyene
Yer yarılırmış, yarsız gezene
Aşk sarhoşluğu geçerse
Bekle beni yar
Her seste, cisimde
Bekle beni yavrum
Seni beklediğim yerde
Harman yerini har’a verdim
Dönüşüm kıtlığadır bilesin
Ben gönlümü sana verdim
Dönüşüm toprağadır bilesin
Yolumun evveli ahirisin
Zamanlar arası dolaşan
Azrail ile sarmaş dolaş
Teşhisi çabuk konan
Kelebek kadar hassas
Dinozor kadar ömürlü
Çağırın beni aydınlığa
Karanlık çok koyu buralarda
Çağırın çağlar aşan sesle
Yıkın duvarları, çözün prangaları
Burada her mevsim kış
Usulca getirin baharları
Tek doğar insan
İkinci doğuşta
Ebe ; fikir , kitap ,kişi
Olabilir biri veya hepsi
Kervansız ilerler
Konar , göçer
Marş marş ileri
İstikamet , mahrumiyet Cumhuriyeti
Yolumuz aydın zifirden
Bataklık mı bu alem ?
İnsanlık kısalmakta her dem
En tehlikeli duruştur o
En cani ve vahşi
masum kalır yanında
Düşünen adam duruşu
Sessiz bir çığlıktır ,
düşüncesiz kalabalıklara .
Düşlerine esir savaşcı düşün sevgili
Seni düşünmekten alı konulamayan
Her an hayalinle buluşma kollayan
Ve düşüncenin fotosentezine inanan
Uçurum bakışlarına kendini bırakan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!