Aşk dediğin elma, ayva, meyve değil ki
Gidip pazardan satın alasın
Aşk dediğin eğlencelik oyun değil ki
Üç-dört kişi oynayasın
Aşk dediğin devam ettiğin okul değil ki
Akıl hocalarının sözüne uyasın
Aşk dediğin kapına gelen dilenci değil ki
Üç kuruş verip kovasın
Aşk dediğin seni sıcak tutan kazak değil ki
Sıkıntı basında çıkarıp atasın
Aşk dediğin dışarıda yenen yemek değil ki
Hesabı başkasına bırakasın
Aşk dediğin izlediğin film değil ki
Geri sarıp baştan bakasın
Aşk dediğin üstüne giydiğin çamaşır değil ki
Kirlenince yıkayasın
Aşk dediğin buruşturup attığın kağıt değil ki
Dönüştürüp kullanasın
Aşk dediğin tarifeli tren değil ki
Kaçırınca sonrakini bulasın...
Ama...
Aşk dediğin kalbin meyvesidir
Çarşıda pazarda bulamazsın
Aşk dediğin mutluluk oyunudur
İki kişi oynar bıkmazsın
Aşk dediğin hayat okuludur
Hem öğrenir hem öğretirsin
Aşk dediğin dilenci kılıklı melektir
İçeri alırsan zengin olursun
Aşk dediğin düşlerinle ördüğün kazaktır
Sevdiğini, geleceğini sararsın
Aşk dediğin yarin pişirdiği yemektir
Tadına doyamazsın
Aşk dediğin mutlu sonla biten filmdir
Hem yönetir hem oynarsın
Aşk dediğin ruhunu saran çamaşırdır
Çıkarınca çırılçıplak kalırsın
Aşk dediğin hep bembeyaz kağıttır
En güzel romanını yazarsın
Aşk dediğin senin kullandığın trendir
Doğru yönlendirirsen cennete uçarsın...
14.02.2007
Zuhal AKSULU
Kayıt Tarihi : 15.2.2007 08:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (3)