Boş bir masada iki dolu kadeh
Kırıldı tuz-buz, aktı bu aşkın şarabı
Yarım kaldı ağaca kazıdığım adın
Aşkımız unutulacak, korkarım isimsiz.
Söylerdim lakin; dilim tutuk, kuru damak
Öylesine yorgunum ki bitik ve harap
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman