Bir adın kaldı gidilmenin cephesinde Başlangıçtan bu yana,
uyumsuz ve aşkın mutlu kelebekleriydik aşkın güneşine uçmaya hazır gibi sevdik.
Sen, özlenmeye çalınmayı bekleyen bağlarımın bağlaması ve tutkularımın ağlaması…
Ben, hayatı yıkmış, çapından fazla çapalama yapan güzellerin suyunda ve huyundan yıkanmış uslanmaz ve bir o kadar us üstünde yürüyen aşk çambazı.
Doygun ve efkarlı haline ıraklar besledim.Bağıl hislerim sislerine bulutsu heceler derledi.
Çığlık çığlığa, aşk içre aşk içre, aşk arası aşklara, ali cenap buluşmalarımız keyfe dönence oldu.
Hangi aşk fısıltısı duydu ki sözcelerimizin, göz umurlarını.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan