kim bilir saçların nerede bulunacak
hangi güz bahçelerinde
hangi yelde
hangi gün batımında,
rüzgar savuracak avurtlarını örtmek için
hangi gün,
hangi şehir kaybolacak rıhtımından koparken ipi
ve mısralarım yüzecek limanında
en tazesinden güne bakan yüreğim dönecek yüzünü güneşe
biz ikimiz,
yok olan şehrin
yok olan iki aşığı olacağız
biz ikimiz
yok olan şehrin
bir yanık türküsü olacağız
ateş dili keserken
konuşamazken ördekler
gökyüzü şaşkınken
yeryüzü bunamışken
savaşlar sürerken
hastalıklar kırarken canları
çocuklar aç ölürken savom
tutuş ti yüreğim camlari kırarken
yola çıkacağız nemli bir kayalık kıyıdan
bineceğiz bir şiire ikimiz
güneşe gideceğiz güneşe
koparacağız gök dalından çiçek gibi
yanacak avuçlarımız
kızaracağız,
kavrulacağız bir mısranın içinde
biz ikimiz
üçüncü milenyumun satırlarında döneceğiz tekrar yeryüzüne
kaybolan şehrin
iki,
yolcusu olacağız biletsiz ve kaçak sıcak sıcak
bineceğiz
ve ineceğiz karlı bir on dört şubat gününde
asacağız güneşi tekrar dalına
ısınacağız gölgesinde
ısınacağız
vurulan bir gitarın telinde
biz ikimiz
iki balık olacağız yüzgeçleri dize dize
okyanus evimiz
alglerle besleneceğiz
duyularımızı yosun kokusu kaplayacak
mavi sularda yüzeceğiz
bir kovuğun dar girintisi odamız
bir mercanın köşe başı sokağımız olacak
deniz atlarıyla dost olacağız
midyeler yoldaşımız
deniz yıldızları arkadaşlarımız olacak
bir dalga koynunda bizi uyuklatacak
beyaz köpüklü bir dalgayla oynaşacağız
kim bilir
deniz olacağız
belki deniz yuvamız
belki sevgi ocağımız olacak
biz besleneceğiz kazanından tahta iki kaşıkla
doyacağız
biz ikimiz kaybolan şehrin
belki iki mısrası olacağız anonim bir şarkı sözü olarak
söyleneceğiz asırlarda
söyleneceğiz
belki bir çift dudağı kanatacağız ucundan
belki kanayan dudakta bir uçuk olacağız
yada gerdanından süzülen iki ter damlası
kuruyacağız sonra
dokunsalar da kurumuşluğumuza
hissetmeyeceğiz
hisseden yangın olsa da
biz ikimiz toprak olacağız
üstümüzde kır çiçekleri açan
arılar toplayacak aşkımızı polenlerden
bal olacağız
koyunlar yiyecek yeşilliklerimizden
süt olacağız
insanlar beslenecek sebzelerimizden
yaşam olacağız
buharlaşacağız belki bir gün
yağmur damlası olacağız
döküleceğiz
döküleceğiz
yer altına akacağız
fışkıracağız bir pınarın gövdesinden
koca bir ovaya yaşam kaynağı olacağız
biz ikimiz kan olacağız bedende
can olacağız tende
biz ikimiz
heyecan olacağız yürekte
dünya üstümüze küçük gelse de
evren kabul etse de
bu rüya uyanıp ta bitse de
aşkımız
yaşam olacak dillerde
sökülüp atılamayan
yaşam olacak gönüllerde
yaşanmaktan bıkılmayan
aşkımız
yürek yazgısı
yara sargısı
alın yazısı
aşkımız
sevgi sazı
can nazı
dil kazı
aşkımız
en azı
sevda yangını
ateşi,
dumanı
aşkımız
köz isi
tutuşturur dünyayı
Kibar TavasavKayıt Tarihi : 18.1.2008 07:02:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kibar Tavasav](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/01/18/askimiz-koz-isi-tutusturur-dunyayi-2.jpg)
yüreğinize sağlık
yüreğin ve kalemin üşümesin can.
hayallerin en güzelleriyle dolu,şahane bir şiirdi...
10 puandan fazlası olsaydı da verseydim keşke...
biz ikimiz
iki balık olacağız yüzgeçleri dize dize
okyanus evimiz
alglerle besleneceğiz
duyularımızı yosun kokusu kaplayacak
mavi sularda yüzeceğiz
bir kovuğun dar girintisi odamız
bir mercanın köşe başı sokağımız olacak
deniz atlarıyla dost olacağız
midyeler yoldaşımız
deniz yıldızları arkadaşlarımız olacak
bir dalga koynunda bizi uyuklatacak
beyaz köpüklü bir dalgayla oynaşacağız
kim bilir
deniz olacağız
belki deniz yuvamız
belki sevgi ocağımız olacak
biz besleneceğiz kazanından tahta iki kaşıkla
doyacağız
biz ikimiz kaybolan şehrin
belki iki mısrası olacağız anonim bir şarkı sözü olarak
söyleneceğiz asırlarda
söyleneceğiz
belki bir çift dudağı kanatacağız ucundan
belki kanayan dudakta bir uçuk olacağız
yada gerdanından süzülen iki ter damlası
kuruyacağız sonra
dokunsalar da kurumuşluğumuza
hissetmeyeceğiz
hisseden yangın olsa da
MASAL gibi olmuş dost...destansı bi masal dinliyomuş gibi hissettirdi hertürlü canlı vardı duygu vardı yürek vardı...güzeldi.gercektende artık kendinizi aştınız.nacizane görüşüm...saygılar kibar dost.panoya puan asıp gidelim.okul zamanı olsa kırmızı kurdelayı haketmiştiniz..:))
TÜM YORUMLAR (6)