Aşkımı illaki birşeylere benzetseydim...

Sana olan sevgimi birşeylere benzetseydim
Önce yağan yağmur altında ıslanan aşıklara
Yağmur dindikten sonra parıldayan güneşe
Çukulata yerken üstünü kirlenmiş çocuğun sevincine
Yıkandıktan sonra çocuğun o tertemiz gülüşüne
Karlar üstünde kartopu oynayan gençlere
Karlar kaltığında birbirine kavuşanlara
Sevincinden ağlarken yaşaran gözlere
O yaşları silerken okşayan ipek mendile
Gece hayallerine sarılan yanlızlara
Yanlızlığı bitiren o bütün olaylara
Akan ırmakların kıyısında güllere
Irmağa baraj kurulunca suya kavuşanlara
Gece gündüz çalışıp ter akıtanlara
Emeğinin sonunda tam hakkını alana
Küçük bir bülbülün mest eden ötüşüne
Ona eşlik ederken komik çıkan ıslığa
Küçücük bir çocuğun cüzi hediyesine
Koca adam olunca pahasız zümrütüne
Kendi açken lokmasını pay edene
Kendi tokken açları her vakit düşünüşüne
Küçücük bir evin panjurunun rengine
Koca bir bina için atılan sağlam temellere
Bugünlerin hakkıyla mutlu yaşanışına
Yarınlar için aydın günlere yatırıma
Havanın soğunun dinçleştiren yanına
Isınınca birazcık mest eden ılığına
Anne diye ağlayan saf ve küçük bebeğe
Annesine kavuşup mutluluktan gülüşüne
Senden önce değerini anlatan hatalarıma
Sana kavuştuğumda geçmiş için pişmanlığa
Tez zamanda kavuşulan sürekli mutluluğa
Adına tez yazılır bitmez tükenmez aşkıma
Espiriye gülmeyip somurtan şu ülkede o tatlı gülüşüne
Ülkeye refah getirip dertleri çözeceklere
O küçücük elinde parıldayan ışığa
Kalten kalbe bir köprü kurmuş sevdamıza
Ben değil biz diye konuşmayı öğretene
Bizden öte sen diye düşündüren aşkına
Ve sana olan sevgimi ilaki bir şeye benzetmem gerekseydi
Tek başına sadece kendine benzetirdim
Her şeyin ötesinde üç dilek hakkım kalsa
Üçünüde sana dilerdim mutlu sağlıklı ve sonsuz yaşa derdim.