Yaşamın birbirinden çok ve birbirinden güzel renkleri vardır.
Çoğu zaman unuttuğumuz.
Rengârenktir, genç bir kızın parmakları gibi.
Yaşamı siyah beyaz algılarız kimi zaman.
Gri bile, çeşitliliği değil, umutsuzluğun ifadesi olarak tanımlanır, küs dudaklarda.
Oysa, hayat renklidir.
Hayat aslında gençtir.
Hayat neşedir, güzelliğiyle…
Doğası böyledir; onu insan denen varlık çekilmez ve renksiz yapar.
Gecenin karanlığında, Boğaz’ın lacivert sularında bir teknenin içindeki haz, tüm dertlerimizi unutturur, o ân.
Dizeler yükselir gökyüzündeki yıldızlara doğru, bir kadına söylenmiş dizelerdir.
Yürekten söylenmiş dizelerdir, bunlar.
Ay tanıktır dizelere, zamanın akışına tanık olduğu gibi…
Zaman bir teknenin içinde, Boğaz’ın lacivert sularıyla birlikte bir kıyıdan öteki kıyıya doğru akar.
Gecenin karanlığında bile renkler, hayatın renkleri tüm güzelliğiyle tüm canlılığıyla görülür.
Renkleri görmek için, renklerin güzelliğine, estetik hazzına dalıvermek için gündüz, gece fark etmez.
Yüreğinizde duyumsadığınızda, tüm renkler, tüm karanlıklarda bile görülür…
Zaman, bazen tersine doğru yol alır, ayın tanıklığında belleklerimizde.
Eski şarkı sözlerinin, eski anıların, eski kumsalların, eski ateşlerin anımsanmasıdır bu.
Karşı kıyıda sizi bekleyen Eylül’ün sayfalarıdır, çünkü.
Lacivert sular, göründüğü gibi değildir; tersine, Eylül’ün sayfalarına doğru akar, çünkü…
Aşklarla yıkanmış, andaçların bırakıldığı kıyıda, Eylül’ün sayfaları hep vardır, çünkü…
Her ne kadar, Haziran aşkları yaşanacaksa karşı kıyıda…
Şarapla söndürülmüş ateşleri anımsa…
Ayın tanık olduğu ateşleri anımsa…
Günlerce ve gecelerce yanan ateşleri anımsa…
Aşk ateşi, Eylül’ün ateşi değil miydi yoksa?
Her ne kadar, Haziran aşkları yaşanacaksa da, zaman ayın tanıklığında lacivert suların üstünde geçmişe doğru akar.
Belki de bir umudun içinden geçip, uzak bir körfezin mehtabına ulaşıverir…
Sabahın ilk ışıkları gülümsemeye başladığında, bir şiirin dizeleri şekillenmiştir artık yüreklerde:
Aşkım, bir yağmur damlası
Gül yaprağında
Ve tüm bu olup bitenlere, renklere, anılara, ateşlere, zamana, geçmişe, umuda, gizeme, şarap ve şiire, ay tanıktır gökyüzünde tek başına.
Ay hayata tanıktır, tek başına.
Sabahın aydınlığında yıldızlar çoktan çıkmışlardır karanlık yolculuklarına.
Ancak ay, bırakmaz tanıklığı.
Ta ki en son dize yükselene kadar gökyüzüne.
Yürekten düşmüş en son dize:
Dudaklarımda hayatın solukları
(1999; Yaşamın Kendisidir Aşk, 2.basım, Özgür yay. 2008.)
Kayıt Tarihi : 19.4.2016 11:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!