AŞKI SINAMAK ÜSTÜNE (yazı)

AŞKI SINAMAK ÜSTÜNE…

İşte o an gelince susmak gerekir, sözler anlamları dışında başka suretler taşır kendiliğinden. Uzunca zamandır kaldırılıp raflara dizilmiş gibidir bazen hayaller; biraz küflü biraz diri dururlar. Birkaç kelime daha serpiştirilir üzerine uçup gitmesinler diye. Nice zamandır, hatırlanmamış anılar doluşur bazen koynuna sonradan. yaşanmışlığın derinliğinden çıkar gelir birkaç kelime daha serpiştirilir üstüne. Ne bulduk aradıklarımızdan. Ve aradıklarımız ne kadar besledi benliğimizi; ve gözyaşıdır arta kalan. İncinme; yalnız değil miyiz hepimiz kadar. Ve eksik olanlar çekici değil mi zaten hayat dediğimiz oyunumuzda. Hepimiz bir acayip değil miyiz. Bir elmanın iki yarısı değil miyiz.
Aşk saklı bir kenttir şehirlerde, içimizde. Ve nihayetinde tüm çöplüklerde. Belki gizlice o saklı kente sığınmaya çalışırız. Bildiklerimizi birer birer asar yüz yüze geliriz, yüzyüze sınarız birbirimizi, kendimizi. Kaçtıklarımızdan ve aslında kimse bilmez nereli olduğunu senin, benim, onun; ve bir gün kendimizde unuturuz.
Evet bazen sınamak gerekir, doğruları bulmalı bazen. Uzun zaman olabilir önümüzde. Belki yanlışı doğru zannederiz bu arada derede(kısırdöngüde) koştururken.sonra Ego muza döneriz.
Öyleyse Ego (ben) bir savunma mekanizması gibi aklımızı sabitleştirmek için çalışabilir anlamına gelir. Öyleyse aranılan şeyin ne olduğunu kaybettiğimizi inkar edebilir yeni fikirlerin klişelerinde hızlı yol alıp en doğrusu bu diyebiliriz. Biz egomuzu tatmin etmek için yaşayabiliriz anlamı çıkar bu sefer bu yoldan gidilirse. Geriye dönüp yolları sorgulamaya cesaret edemeyebiliriz ve böylece bu yolla aslında ne aradığımızı kendimizi aldatarak unutmaya kendimizi mecbur bırakırız.
(bir yol daha)
Eğer sınanacak şeyleri net analiz edebilirsek kendi kriterlerinde objeksiyonunu kendine aktarabilirsek; Ego bu noktada denemenin dışında kalır (ara parantez): ki araştırma (sınama) sırasında dış etkenler kişilik ve Ego yu içine sokmaya çalışabilecek bu sırada netleştirmeye çalıştığımız analizlere (+) yada (-) değerler daha yüklemek gerekebilecektir. Egonun sınamaya katılmadığı varsayımından hareket etmeye devam edersek eldeki verilerin iki değer arasında bir opsiyon izlediğini ve sonuçlarının görülebileceği analitikleştiği zaman ortaya çıkacaktır.
Bulduğumuz sonuç analitik olduğundan ve doğrusamaları değerlendirmede pek de şaşırmayacağından konunun kapsamına neredeyse varmış oluruz. Burada bir dış etkende (düşünce) bizi biraz karanlığı götürür. Eğer her şey dış etken ve Egonun dışında sabitlenebiliyorsa bu oluşan Matrix hayatın kendisi olabilir mi? Yani hayat dediğimiz yaşadığımız olaylar bizler olmadan kendiliğinden oluşabilir mi? Bu sonuca göre ortaya çıkan durum kendi varlığımızı tüm değerlere katma gerekliliğini gösterir. Eğer insan ilişkileri söz konusu ise psikoloji, sosyoloji ve egolarımız kesinlikle konunun yani araştırma-sınama nın dışında tutulamaz. Bu yüzdendir ki insan ilişkileri net ve analitik olamaz. O zaman aşk hakkındaki fikir ve söylemleri sınarken analitik ve netlik olamaz.
İşte bu basit sınamadan sonra aşk hakkında düşünülebilecek varsayımları sınamaya ve araştırmaya başlama cesareti birazda olsa fazlalaşır. Kriterler bu noktada dikkatli seçilmeli konunu incelenecek bölümleri araştırılmalı ve ayrıştırılmalı ve iyi bir plan yapılmalıdır.
Kriter sayılarına göre her bir bölümde varsayımlar ikiden fazla olabilir. Ve varsayımların belli noktalarında konuya kendiliğinden başka varsayımları içine alacağından önümüzde dağ gibi büyüyen neden ve sonuç olacaktır.
İşte içinden çıkamayacağınızı düşündüğünüz o an herkes kendince bir yol seçer. Ve sonuca ulaşılamaz. Öyleyse bu anda yapılacak en önemli şey bu durumu önceden sezebilmek ve tıkanıklığı bu boyuta getirmeden açmak gerekir.

Varsayım 1

Her konunu olduğu gibi bu konununda bir başlangıçı gelişmesi ve sonucu doğrusal yoldan olacaktır……………………………………………………………..