Farklı sesleri ve renkleri
Dinleri mezhepleri
Ezan bayrak nutuklarıyıla
Vatanın bölünmez
Bütünlüğü diye diye
Halkları böldüler kışkırtılar
Ve yaşam buldular
..
Akşamları kuyu başında toplanırlardı
Belki bir güzel çobandı konuştukları
Kiminin yavuklusu asker, ağlardı.
Bazen geçen yolcunun bakışından kızarır
Gülüşürler de aklından geçenlere
Günahtı, utanırlardı.
..
Yenilen bir ordunun demirbaşından
Silindi silinecek
Bir asker kaputu sırtında
Sol kolu katlanmış iğnelenmiş
Ağarmış rengi her geçen yazla
Güz güz dökülmüş düğmeleri
..
Sarmalı beni bir yorgan gibi,
Sevmeli annenin şefkati gibi,
Olmalı saf bir bakire gibi,
Bakmalı sonsuzluğu ister gibi,
Anlamalı ona muhtaç olduğuma
Bilmeli onu ölesiye sevdiğimi!
..
yıkılmış bir şehrin ortasında dizlerimi büküp oturmuşum
çığlıklar geliyor fabrika bacalarından
bir tankın üstünde ölü asker bedenleri
savaşmaktan ziyade ateşin hükmünü sürmüş ama kaybetmişler
yıkıntıların içinde yaşlı bir kadın dolanıyor
elinde torbası bayat ekmek kırıntıları arıyor
sokak köpekleri toz toprak içinde
..
Askerlik var dediler hey Askerlik
Dedem dediki vatana Neferlik
Yola çıktımben derhal yok tembellik
Vatanımı sevdirdi bana Askerlik....
***
Disiplin, terbiye, dikkat nizamı
Eğitim, tatbikat ve atış alanı
..
Benim için bundan sonra deniz yok
Terkettim bu deniz şehrini
Şimdi artık mavi sulardan uzak
Bir dağ kulubesi barınağım
Akbabalara bıraktı yerini martılarım
Hayır yanlış duymadın
..
Çılgınsın deli gönlüm, denizlere dalmışsın
Zincirleyip hisleri, çilelere salmışsın
Bir kenara itilip ateşlerde kalmışsın
Kötülüğü bilmezsin iyisin deli gönül
Gün olur çılgın gibi top misali atarsın
Bazen de durgunlaşır derdine dert katarsın
..
Sana nasıl şiir yazmalı
Nasıl yazılır “aney gurban”
Nasıl öpülür elin
Nobran olmadan
Dizinde ölmek var
Yüzümde yüzün
Türkü söylemek
..
Yalnızlığım bir gün bana misafir oldu
Gitmedi sonunda yatıya kaldı
Benmi onu sevdim omu anladı
Sonunda arsızca yüzüme güldü
Uğraşlarım umutsuzdu ben bilemedim
Sonunda ruhumla alaya durdu
Kovmak istesemde beceremedim
..
Kızıl bayraklar dalgalanıyordu.
Gün soğuk, yürekler sıcak.
Havada zaferin muştusu trampet sesleri,
Sağır ediyor düşmanı.
Ve çakır gözlü sarışın bir asker en önde...
Gözlerinin içinde; umut.
Ardında bitmek bilmeyen kavganın izleri.
..
Yüreğimi satılığa çıkartmışlar Salı Pazarında, Kadıköy'de, İstanbul'un göbeğinde,
Bana sormadan.
Kan kusturmuşlar yerimi söylemeyenlere sonraları.
Kardeşimi görmüşler direkler arasında,
Kafası sıfır tıraşlı,
Özlediğimi söyleyemediğim şarkılar söylüyormuş.
Altında asker pantolonu,
..
Hissetmedi isen hayal kur
Tavsiyem
Ya yaşam
Kan kokusudur.
Asker postallarının çiçek ezmesi,
..
Daha henüz yirmisindeyim ben
Hayatın yeni yeşillendiği zamanda
Gülleri koklama sevme,sevilme zamanında
Neden bana vatan borcu askerlik derler
Neden elime gül yerine silah vermek isterler
İnsanları bukadar severken
Bir bahçivan olmak istemem ben
..
Yüz küçük zenci varda
Hailemde doğmuşlarda
Yediyi ebe yedi
Bil geriye kaç kaldı
Doksan üç zenci varda
Üçünü hekim çaldı
..
Yazın kavurucu sıcağında kim bekler
Kışın dondurucu gecesinde kim bekler
Sen beklersin yeşil gözlüm
Gururla taşıdığın yeşil giysilerin var
Sen beklersin yeşil gözlüm
Gururla giydiğin siyah botların var
Ne mutlu bana ki asker bir eşim var
..
Senden Sonra
Kaçacak yeri kalmamış
Vurmuş, öldürmüşüm İçimdeki,
Senin yaraladığın çocuğu.
Boyamışım ellerimle
Bahtımın rengine,
Yetmemiş
..
Bu gece gökyüzü bir başka efkarlı
Dağıtıyor yıldızlarını etrafa
Ay sanki küsmüş bir garip parlıyor
Işığını gözlerime iyi vuramıyor
Sanki hasretle sabahı bekliyor
Asker yolu bekleyen gelin gibi
Yıldızlar anlamsız dolaşıyorlar semada
..
demli gözlerin gümüş bulutlar altında
karlar altında açacak kardelen gibisin
mahmurluğu üzerinde olsa bile sabahında
yıllanmış şarap misali sen daha değerlisin
yalnızlık hasrete bulanık kendi sularında
sıladan ayrı şafağı bekleyen asker gibisin
..
Karşımda nakış nakış işlenmiş halı
Kuğular kumrular keklikler eli
Duyduğum içten içe seherin yeli
Sende binbir çiçek açar Anadolu
Bir namedir yolların uzunca söz
Neferin olmuş kapında yağız Alparslan
..