AŞKA TAKILAN ÇİFT
Seninle ışık hüzmelerini görmeyi
Hayatın içine doğru yürümeyi
Birbirimize verdiğimiz huzurun bereketini
Karın kaslarımızın gülmekten acıdığını
İkimizin anladığı şakaları
Hücrelerimizin birbirini hissettiği zamanları seviyorum
Bazı zamanlar ciddi duruşunu
Ama özgürlüğü seven ruhunu
Seni anladığımda ki tokluğu
Beni anlamadığını düşündüğümde ki farkındalığımı
Ellerimde ki sıcaklığını
Hayatıma saldığın köklerini seviyorum
Duyduğum özlemin
Bilindiklerden farklı olduğunu
Duygularımın netliğini
Anılarımızın an be an kuvvete dönüşmesini
Huzur dolu oluşunu
Sakinleşmemi sağlayışını
Hislerimi berraklaştırmanı
Net hale getirmeni seviyorum
Çözümleri konuşarak öğrenişimizi
Bazı zamanlar bocaladığı mı
Ama karışıklıkları çözmeni
Bir kısmını çözüp bir kısmını zamana bırakışımızı
Bu yolda birlikte olup
Birlikte yürüme isteyişimizi seviyorum
Boşluklardan dolayı birbirimizi bulmadığımızı
Ama ayrı olduğumuz anlarda içimizde oluşan boşluğu
Kırıklarımızı, yaralarımızı iyileştirmek için bir arada olmadığımızı
Çünkü birlikte doğarak bu deneyimleri öğrendiğimizi
Yolculuğumuzda birbirimize ruh rehberi oluşumuzu görebiliyorum
Çocuklar büyürken
Ruhlarımızın özgürlüğünden onlara aktarırız
Bağlı ama bağımsız olurlar
Arkalarından
Aşık oluşlarında ki sakarlıklarına güleriz
Yıllar geçmiş
Köklerimiz kuvvetlenmiş
Olgunlaşmış olur
Ama tarçını her gördüğümde endişelerim devam eder
Belki de devam eden tek şey
Sen all is well dersin
Ben öyle all is well ile olmaz bazı şeyler derim
Bayan ermiş der susarsın
E yani bazı zamanlar der susarım
Böylelikle güneş sadece yaz aylarında gözükmez gökyüzünde
Işığın değerini sadece karanlıkta kaldığımızda anlamayacağımız
Yağmurun bereketine her zaman ihtiyaç olduğunu
Biliyor olmamız gibi
Dünyanın güzel yer olmasından çok
Bizim güzelliğimizin dünya da buluşmasında ki şükrü biliyor olmamız gibi
02.12.2023
Huri ÇALIŞKAN
Huri ÇalışkanKayıt Tarihi : 2.12.2023 15:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
suyun ayakları olmuştur ayaklarımız
ellerimiz, taşın ve toprağın elleri.
yağmura susamış sabahlarda çoğalırdık
törenlerle dikilirdik burçlarınıza.
türküler söylerdik hep aynı telden
aynı sesten, aynı yürekten
dağlara biz verirdik morluğunu,
henüz böyle yağmalanmamıştı gençliğimiz... ""
TÜM YORUMLAR (1)