“Akşamlardan düştü gözlerin. Geceleri izlediğim yıldızlar artık saklanmıyor saçlarında. Sevdayı içtiğim dudaklara başkaları dokundu parmaklarıyla. Gözlerinden başkaları için gözyaşları aktı ve sen benden sonra başka aşkların bitişine ağladın.” dedi adam.
Aylardır belki de yıllardır ağlamıyordu kadın oysa. Zamanın hesabını tutmuyordu çünkü O’ndan sonra her şeyi öylesine yaşıyordu.
Bu hayata yabancı gözlerle baktı kadın adama. Söylenecek pek çok şey, birden bire dipsiz bir karanlıkta kalmıştı. El yordamıyla bulamıyordu söyleyeceklerini. Aklına, kalbine sordu. Kırılmışlıkları geldi aklına.
Sonra,
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem